Rus kökenli bir terimdir Entelijansiya. Aydınlar sınıfı manasına gelir. Bu sözcüğün bizde kullanımı, bu toprakların en önemli fikir adamı Cemil Meriç’e dayanmaktadır. En azından ben bu kavramı Cemil Meriç okuduktan sonra öğrendim. Entelijansiya, bu günlerde eksikliğini sıkça hissettiğimiz önemli bir terimdir. Bu ülke, bu kadar çok fikri bunalımı belki de yeterli bir aydın sınıfı olmadığı için yaşamaktadır.
Ülkemizde yeter seviyede olmasa da sağ ve sol kesimlerden zaman zaman ‘aydın adayı’ çıkmaktadır. Ancak bunların ne yaptığı ve ne yapmak istediği pek çok zaman anlaşılamamaktadır. Entelijansiya dediğimiz kavram ise, hem kültürel hem de siyasal bir anlam içermektedir. Yani aydın sınıfın içindeki aydınlar, hem kültürel hem de siyasal birikim taşımak zorundadırlar. Bu, temsil ettikleri ideolojinin onlara yüklediği bir sorumluluktur. Peki, aydınların ideolojik manada sağı ya da solu olur mu? Asla olamaz. Gerçek aydın, gerektiğinde sol, gerektiğinde sağ okuyabilecek, önyargısız davranabilecek, bütün fikirleri derleyip ortaya bir sentez çıkarabilecek olgunluğa sahip olmalıdır. Şu an siyasi hayatımızda bu tanıma uyacak bir ‘aydın adayı’ olmadığı gibi kültürel boyutta da bize bu ışığı verebilecek biri yoktur.
Cumhuriyet tarihi boyunca ikiye ayrılan aydın adayları, sorumluluk almaktan her zaman kaçtılar. Kabul etmek gerekir ki bu dönemde Sol kesim, daha aktif bir şekilde aydın adayı yetiştirmiştir. Çünkü cumhuriyet tarihi boyunca kültürel etki alanlarına hakim olan sınıf sol sınıf olmuştur. Ancak şu son dönemde anlaşıldı ki belli gruplar tarafından yıllardır bize inandırılan ‘Sol’ cümlesinin artık bu düzende bir yeri kalmamış. Avrupa ve Amerika’da Sol, birçok şeyi ifade ederken ne yazık ki ülkemiz konjonktüründe hiçbirşey ifade edemeyecek hale getirilmiştir. Zaten aslında Türkiye’nin sol ve sağ gibi tabuları artık yıkması gerektiği gün gibi aşikardır. Birçok İstiklal mücadelesinde beraber hareket etmiş olan bu halkı sol ve sağ olarak sınıflandırmak en açık tabirle bir bölücülük çabasından başka bir şey değildir.
Son zamanlarda sol kesimden belirli simaların kültür-sanat hassasiyetiyle yapmış oldukları siyasi çıkışlar, Türkiyede Sol’un ne hale geldiğinin en açık göstergesidir. Sol’un Entelijansiya adayları, 2015 tarihi itibariyle bir eksen kayması yaşamaktadır. Eskiden azınlıktaki Sol aydın adayları, ülke menfaatleri uğruna siyasi anlamda iktidarla ters düşseler bile bunu açıkça ifade etmemekteydiler. Şimdi ben aydınım diye geçinen sözde zengin Solcular, hiçbir ülke menfaati bırakmaksızın açıkça kimlerle el ele olduklarını beyan eder hale gelmişlerdir. Türkiye’de zaten Sağ aydın adayları bitik bir haldeydi, üstüne en azından hareket sahibi bir sol aydın adayları da eklenince Türkiye’nin Entelijansiya ihtiyacı kat be kat artmıştır artık. Çünkü bu durum vahim bir hal almıştır artık. Cemil Meriç’in de dediği gibi; “Aydınların aydınlatamadığı halkı, soytarılar aldatır!” Peki, bu aydın sınıfın yetişmeme kaosuna kim cevap verecek? Bu sorunun cevabı birçok yerde saklı aslında.
Ülkelerin belli bir ‘Entelijansiya’ yetiştirme sistemi taktiği yoktur. Ancak konuya hakim olanlar bilir ki, Entelijansiya başlı başına bir eğitim işidir. Eğitim sisteminiz iyi değilse ve karakter anlamında sağlıklı nesiller yetişmiyorsa ‘Aydın Sınıf’ üretmeniz bir hayalden öteye geçemez. İlgi alanı matematik olanlar ya da bir film kültürü olanlar Dünyaca Ünlü Matematikçi John Nash’i tanırlar. John Nash, Nobel ödülü sahibi deha bir kuramcı ve teorisyendir. O zamanlar çok konuşulmuştu. John Nash geçtiğimiz senelerde Türkiye’de bir konferansa gelmiş ve bizim ülkemizde bomba etkisi yapacak açıklamalarda bulunmuştu. O açıklamadan bazı satırbaşlarını sizlerle paylaşmak isterim:
“Matematik, bütün doğanın özüdür. Doğa kanunlarının temelidir. Aynı zamanda Adaletin de temelidir. İyi bir matematik eğitimi olmayan toplumlarda,Matematiği iyi olmayan ülkelerde adalet sistemi işlemez, zayıftır.”
Tabii John Nash’in bu açıklamaları yaptığı yıllarda biz bütün Dünyada Matematik Başarı Sıralaması’nda sondan ikinci olmuştuk. İşte bütün meselenin kilitlendiği noktayı Nash çok güzel bir şekilde açıklamış. Türkiye’de sadece Matematik değil, bütünüyle bir eğitim sistemi sorunu vardır. Özellikle son yıllarda eğitim sistemi sorunumuz tavan yapmıştır. Ülkelerin refahının iki temel üzerine kurulduğunu savunmuşumdur hep. Bunlardan birisi adalet diğeri de eğitimdir. Bunlardan birisi eksik olduğunda ülkenin kurucu unsurları eksik demektir. Ülke yapısı işlemez hale gelir. Çünkü adalet ve eğitim sistemi, bir ülkenin gidişatını doğrudan etkileyen iki unsurdur.
Netice itibariyle bir entelijansiya sınıfının olması Türkiye’nin gidişatını olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun için önce eğitim sistemi sonra da var olan konjonktür gözden geçirilmeli ve ciddi adımlar atılmalıdır. Türkiye, ancak böyle kalkınır ve ancak böyle bir hedef oluşturabilir.
GÜNDEM
31 Ağustos 2015 - 11:22
SOL 'ENTELİJANSİYA ADAYLARI'NIN EKSEN KAYMASI
Mertcan YOLDAŞ'ın "SOL ‘ENTELİJANSİYA ADAYLARI’NIN EKSEN KAYMASI" adlı köşe yazısı.
GÜNDEM
31 Ağustos 2015 - 11:22