'Zero' İstanbul'da Sanatı Sıfırlıyor

İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan ruhsal yıkımın üstesinden gelmek ve savaşın insan ruhunda yarattığı umutsuzluğu silmek için oluşan 'Zero Akımı' sergisi şimdi de İstanbul'da Akbank Sanat'ın katkılarıyla Sabancı Müzesi'nde.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan ruhsal yıkımın üstesinden gelmek ve savaşın insan ruhunda yarattığı umutsuzluğu silmek için oluşan “Zero Akımı” sergisi şimdi de İstanbul’da, Akbank Sant'ın katkısıyla Sabancı Müzesi’nde. Sakıp Sabancı Müzesi 2 Eylül’de oldukça sıra dışı bir sergiye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. II.Dünya Savaşı’nda en büyük yıkımlardan birinin yaşandığı Almanya’da doğan Zero Sanat akımının eserleri İstanbul’daki sanat severlerle buluşacak. Zero akımı kurucuları Heinz Mack, Otto Piene, Günther Uecker’in eserleri ile akıma dahil olmuş önemli sanatçılar Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana’nın farklı tekniklerde ürettiği 100’ün üzerindeki sanat eseri, Zero Vakfı’nın yöneticisi ve küratör Mattijs Visser yönetiminde Sabancı Müzesi’nde sergilenmek üzere hazırlanıyor. Sanat Sıfırlandı Almanya’nın Düsseldorf kentinde başlayan ve  ‘Zero’ akımı 1957-1967 yılları arasında tüm dünyada yankı buldu. Daha sonra uzun süreli bir sessizlik hakim olsa da ‘Zero Vakfı’nın kurulmasıyla birlikte son yıllarda yeni sanat akımında bir hareketlenme başladı. Akımın kurucuları, Otto Piene, Heinz Mack ve Günther Uecker II. Dünya Savaşı yıllarında yetişen kuşağa ait insanlar. Kendilerinin de birebir çok yakından yaşamış oldukları umutsuzluk ve karamsarlığa bir başkaldırı olarak ‘Zero’ akımını kurarak sıfırdan başlayıp, yeni bir umut sunmayı amaçlamışlar. 2014’te New York Guggenheim’da, 2015 yılında Berlin Martin-Gropius-Bau galerilerinde, geçtiğimiz aylarda ise Amsterdam Stedelijk Müzesi’nde, birbirini kovalar hızda sergiler açıldı ve ‘Zero’ akımının uzun süreli sessizliği yerini harekete bıraktı. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’nın 19 farklı müze, galeri ve özel koleksiyonundan eserlerin yer alacağı İstanbul sergisi ise Akbank Sanat'ın da katkısıyla 10 Ocak 2016 tarihine kadar açık kalacak. Zero Sınırları Aşıyor Mattijs Visser (Küratör), “Ben Zero’nun başladığı yıl doğdum ama akımın bugüne hitap edebileceğini biliyorum. Zero tarihi bir durum olduğu kadar güncel de aynı zamanda. Genç sanatçıların Zero’yu bu kadar sevmelerinin sebebi, Zero’nun zihinsel yönden ve konsept bakımından sınırları aşan bir yapısının olması. Zero’da beraber çalışmak önemseniyor. Bir eser üretmek konusunda da sanat eserinin sonucundan değil yapılma sürecini önemsiyorlar. Bunu yaparak yalnız olmadıklarını hissediyorlar. Zero İstanbul sergisi için az sayıda sanatçıyı ama mümkün olduğu kadar çok eseri göstermeyi tercih ettik. Bu yüzden İstanbul sergisinde akımın üç kurucu ismi Heinz Mack, Otto Piene, Günther Uecker’in işlerine özellikle yer vereceğiz. Ayrıca kurucu rolündeki Fontana’nın da işleri yer alacak. Zero’yu en iyi şekilde anlatmayı amaçladık. Sergide sanatçıların eserlerini, belli kavramlara göre yoğun ama sade biçimde sergilemeyi hedefliyoruz.” Türk Sanat Dünyası da Etkilenecek Nazan Ölçer (SSM Müdürü), “II. Dünya Savaşı sonrası dünyanın yaşadığı maddi ve manevi yıkıma karşı geleneksel sanat anlayışını sıfırlayarak aydınlık, ışık ve şeffaflık dolu yepyeni bir dünya vaadiyle yola çıkan ZERO akımını Akbank Sanat işbirliğiyle Sakıp Sabancı Müzesi’nde ağırlamaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Aktif olduğu dönemde sınırları aşarak bir çok ülkedeki sanatçıların katılımıyla yepyeni malzeme ve tekniklerle bireysel ve toplu üretimlere alan açmış, dünya avangart sanatını şekillendirmiş bu akımın Türkiye’deki sanat dünyasını da derinden etkileyeceğine inanıyoruz.” Yarına Yepyeni Odaklanan Zero Murat Göllü (Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı), “Çağdaş sanatın Türkiye’deki en önemli destekçilerinden biri olarak Dali, Rodin ve Anish Kapoor gibi dehaların ardından, şimdi de yirminci yüzyıla damga vuran en önemli uluslararası sanat akımlarından biri olan Zero’nun Türkiye’deki geniş kapsamlı ilk sergisini düzenliyoruz. Yarına ve yepyeniye odaklanan ZERO, yaratıcılığı destekleme ve eleştirel bakışı yaygınlaştırma misyonumuzla örtüşüyor.”