Mülteciler Salgın Hastalık Taşıyor

TAKİP ET

Ülkelerindeki savaş yüzünden ülkemize sığınan yaklaşık 3 milyon Suriyeli vatandaşın, birçok salgın hastalığı beraberinde getirdiği ve bu yüzdende bir takım tedbirlerin alınması gerektiği uzmanlar tarafından defalarca söylendi. Bu konunun önemine bir kez daha değinen Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Erkut Coşkun, bazı hastalıkların görülme oranında artış olduğunu söyleyerek atılması gereken adımlar hakkında bilgi verdi.Ülkelerindeki savaş yüzünden ülkemize sığınan yaklaşık 3 milyon Suriyeli vatandaşın, birçok salgın hastalığı beraberinde getirdiği ve bu yüzdende bir takım tedbirlerin alınması gerektiği uzmanlar tarafından defalarca söylendi. Bu konunun önemine bir kez daha değinen Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Erkut Coşkun, bazı hastalıkların görülme oranında artış olduğunu söyleyerek atılması gereken adımlar hakkında bilgi verdi.

Ülkelerindeki savaş yüzünden ülkemize sığınan yaklaşık 3 milyon Suriyeli vatandaşın, birçok salgın hastalığı beraberinde getirdiği ve bu yüzdende bir takım tedbirlerin alınması gerektiği uzmanlar tarafından defalarca söylendi. Bu konunun önemine bir kez daha değinen Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Erkut Coşkun, bazı hastalıkların görülme oranında artış olduğunu söyleyerek atılması gereken adımlar hakkında bilgi verdi.   Türkiye'de geçici koruma altına alınan Suriyeli vatandaşların sayısı 2.834.441'e ulaştı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Erkut Coşkun, bu sayının kayıt dışı olanlarla beraber çok daha fazla olduğunu belirtti. Bu konunun çok yönlü olmakla birlikte sağlık alanıyla da direkt bağlantılı olduğunu söyleyen Coşkun, yeterli önlem alınmadığından dolayı bunun halk sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu belirtti. Peki, hangi hastalıklarda artış oluyor ve ne tür önlemler alınması gerekiyor. İşte Coşkun'un konu ile ilgili yaptığı açıklama:   Ülkemiz, coğrafi konumundan dolayı tarih boyunca göç dalgalarına maruz kalmıştır. Bunun son örneğini ise Suriye'de çıkan iç savaş sonrası yaşanan göç dalgaları oluşturmuştur. 2011 yılından itibaren artarak devam eden göç dalgası, ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan birçok tehdit oluşturmaktadır. Biz ise sağlık alanında oluşan tehditlere dikkat çekmeyi görev addediyoruz.    Ülkemize gelen Suriyeli vatandaşlar, Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında 28 Nisan 2011 tarihinden beri geçici koruma altında bulunmaktadırlar. Sınırdan geçen mülteciler, ikamet ettikleri ilde kayıt yaptırarak kimlik kartı almıştır. Kayıt altına alınan sığınmacılar, sağlık hizmeti haklarından faydalanmaya başlamışlardır.   Resmi rakamlara göre 2016 yılı sonu itibariyle geçici koruma altına alınan Suriyeli vatandaşların sayısı 2.834.441'e ulaşmıştır. Ancak kayıt altına alınamayanların sayısı da dikkate alındığı zaman ülkemizdeki mülteci sayısı resmi rakamların çok üstüne çıkmaktadır. Kayıt altına alınamayanların bağışıklık durumları, kronik hastalıkları vb. sağlık öyküleri bilinmediğinden başlı başına bir tehdit oluşturmaktadır.    Kayıt altındakiler üzerinden devam edilecek olursa Suriyeli vatandaşların cinsiyetlerine göre dağılımları, 1.323.054 kadın, 1.511.387 erkek olduğu görülmektedir. 2016 yılı sonu itibariyle illere göre dağılım şu şekildedir:    1)İstanbul (438.861 kişi) 2)Şanlıurfa (405.511 kişi) 3)Hatay (379.141 kişi)   Barınma merkezleri haricinde kalan göçmenlerin yaşam şartlarının çok değişken olmakla beraber büyük çoğunluğu uygunsuz koşullarda yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Bugüne kadar Suriye ve Iraklı sığınmacıların tedavilerinde 953.466 ameliyat yapıldı. 1.143.393 yatan hasta olduğu ve 5.919.750 poliklinik hizmeti verildiği kayıt altına alınmıştır. 224.750 Suriyeli bebek, dünyaya Türk topraklarında geldi. Bütün sağlık hizmetleri ücretsiz olarak verildi ve verilmeye devam ediyor.   Hastalıklarda Artış Var   Göçmen sağlığı denilince akla salgın hastalıklar gelmektedir ki, yürütülen özverili çalışmalar ile çok sıkıntılı akut problemlerin önüne geçildi. Asıl sorun ise tıbbi açıdan yeterince kontrol altında tutulamayan, serbest dolaşan mültecilerdir. Kayıt altına alınamayan mülteciler, aşılama gibi birinci basamak koruyucu hizmetlere tabi tutulmadan ülke geneline yayılmışlardır. Bu da toplum sağlığını tehdit etmektedir. Sağlık çalışanlarının gösterdiği büyük özveri sayesinde bebek ve çocuk aşılamalarında önemli yol kat edilmişse de özellikle yetişkinlerde bağışıklama neredeyse sıfır düzeyindedir. Bu da önümüzdeki yıllarda verem, kızamık gibi, ülkemizde aile hekimliği uygulaması ile dünya standartlarına gerileyen hastalık görülme oranlarında tekrar yükselmeye yol açabilir. Sahada yapılan gözlemler ise bu öngörüyü doğrulamaktadır.   Ülkemizde daha sık oranda göçmenlerde bulunan şark çıbanı, el ayak ağız hastalığı gibi bazı enfeksiyon rahatsızlıklarının görülme oranlarında artış var. 5 yıl öncesine kadar bahsi geçen rahatsızlıklar yılda onlar ya da yüzler ile ifade edilirken bugünlerde binler ile ifade edilmektedir.   Tüm enfeksiyon rahatsızlıklarındaki gibi bu rahatsızlıkların önlenmesinde bireysel temizliğe, hijyen koşullarına dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca çocukluk çağı aşılarının ve gebelik takiplerinin mutlaka aile hekimine müracaat ederek yaptırılması gerekiyor.    Diğer bir risk ise genetik yolla geçiş gösteren hastalıklarda artış olmasıdır. Özellikle Suriyeli kadınlarla yapılan evlilikler bu riski artırmaktadır. Bu kişilerin yeterli tıbbi öyküleri bilinmediğinden dolayı hastalık yükünü taşımalarıyla ortaya çıkacaktır.    Hangi Tedbirler Gerekiyor?   Toplumumuzun sağlıklı bir geleceğe sahip olması için AHEF olarak tavsiyelerimiz şunlardır:   Tüm göçmenler kontrol altında tutulmalı Aşılamaları tam olarak yapılmalı Yeterli beslenme ve hijyen koşulları sağlanmalı Fiziksel rehabilitasyon ile birlikte psikososyal destek hizmetleri verilmeli; ebeveynsiz çocuklar ile engelliler tespit edilmeli; çocuk yuvaları ve kadın korunma evlerinin sayıları artırılmalı Adolesan gebelik, çocuk işçi, istismar gibi çocukları fiziki ve ruhsal açıdan çöküntüye uğratan sorunlar için tedbirler alınmalı  

Suriye mülteci salgın hastalık AHEF