Kilo Takıntı Haline Gelmemeli
Aşırı kilolu insanlar, günlük yaşamlarında kiloları nedeniyle birçok sıkıntı yaşadıklarından kilo vermeyi çoğu zaman kişisel bir mesele ya da hırs haline getirirler.
Aşırı kilolu insanlar, günlük yaşamlarında kiloları nedeniyle birçok sıkıntı yaşadıklarından kilo vermeyi çoğu zaman kişisel bir mesele ya da hırs haline getirirler.
Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Kilo verme bir hırs ya da kişisel mesele olarak algılanıp böyle bir çaba içine girilirse ruhsal sorunlara neden olabilir.” diyerek kilo vermek isteyenlere önemli bir uyarı yaptı.
Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Aşırı kilolu insanlar, kendilerini sosyal ortamlardan uzaklaştırmaya çalıştıkları ve fiziksel kısıtlılıklar, cinsel problemler, mesleki sorunlar, öz güven eksikliği ve kilolarından dolayı kendilerini mutsuz hissettiklerinden dolayı kilolarını takıntı haline getirebilirler. Kilo takıntısı, sadece aşırı kilolu insanlarda takıntı haline gelen bir olgu değildir. Anoreksiya ve Bulimiya gibi psikiyatrik rahatsızlıklarda da kilo takıntısı olur. Kilo takıntısının, fiziksel ve psikolojik nedenlerinin yanı sıra toplumdaki güzellik ve normallik algısındaki çarpıklıklarda kilo takıntısına neden olabilir.
Diyetler üzerinde yapılan araştırmaların %95'i göstermiştir ki diyet programlarında istenen kiloya bir türlü gelinemiyor ya da gelinse de ilk 5 yıl içerisinde mutlaka kilo alınıyor. Ayrıca diyet uygulayan insanların üçte birinde de diyet yapmak patolojik bir hale dönüştüğünden dolayı fazla kilolar takıntı haline geliyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
İNSANLAR, KENDİNDEN VE SEVGİLİSİNDEN MEMNUN OLMUYOR
Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Kilo sorunu eskiden olsa da eskiden daha çok kimlik kargaşası içerisinde olan ergen insanlar, böyle şeyleri sorun ederlerdi. Günümüzde ise yaş ortalaması oldukça artmış gözüküyor. Kilo takıntısı olan insanlara bakıldığı zaman dörtte birini 30 yaşın üstündeki kadınların oluşturduğu görülür. Ayrıca kendisine karşı saygısı düşük insanlarda ve mükemmeliyetçi insanlarda da kilo takıntısına çok sık rastlanır.
2012 yılında yapılan bir araştırmanın sonuçları oldukça ilgi çekicidir. Bu araştırmaya göre haftada bir kereden fazla tartılan insanlarda depresif belirtiler görülme ve öz güvende azalma riski oldukça fazladır.
Günümüzde insanlar, sinema, dizi, dergi ve reklam panolarında gördüğü insanlar ile kendilerini karşılaştırmaya oldukça eğimlidirler. Benlik algımızın oluşmasında bizlere öğretilen güzellik algısı ile uyumlu olup olmadığımızda çok fazla etkilidir. Günlük yaşantımızdaki istek ve seçimlerimizde de öğrendiğimiz güzellik anlayışı etkilidir. Günümüzde oldukça yaygın olan magazin dergilerindeki kaslı, zayıf ve fit insanları gören insanlar, kendi bedenlerini bu dergilerdeki insanların bedenleri ile karşılaştırmakla birlikte hayatını paylaşacağı partnerinin seçiminde de bu dergilerde gördükleri etkili olunca eşlerin, birbirlerine karşı memnuniyetsizliği artmaktadır.
İnsanlar, dünyaya geldikleri andan itibaren doğdukları toplumun normlarına bağlı olarak yaşamaya başlıyorlar. Bu normlara göre büyüyen insanlar, yetişkinlik dönemlerinde de bu normlara göre düşünerek yaşadıklarından bu normlara uymalarını başkalarından da istemektedir.
Modern insanın en büyük acziyeti yetersizlik duygusudur. İyi bir fiziksel görünüme sahip olmak da modern insanın acziyetidir. Çünkü burada amaçlanan sağlıktan daha çok etrafa güzel görünmektir. Günümüzde estetik ameliyatlarının, diyetlerin ve mutluluk paketlerinin artmasındaki en büyük sebep içimizi daraltan sıkıntıya çare bulmaktır.
Unutmamak gerekir ki obezitenin çözümünde kişinin, uygulanacak tedavide görev alması esastır. Obezite tedavisinde düzenli ilaç kullanmanın yanında diyet programlarına dikkat edilmesi ve yaşam tarzlarında değişiklik yapılması istenir ki bunları başarmak kolay olmadığı için çoğu insan, kilo vermede başarısız olunca mucizevi beklentiler içerisine girdiklerinden dolayı merdiven altı üreticilerin tehlikeli ürünleri için potansiyel müşteri haline gelmektedirler.
Kilo verme eylemi insanlarda patolojik bir hale gelince diyetler, aşırı egzersizler ve kontrolsüz ilaç kullanımları her geçen gün artmaktadır. İnsanlar, çok ciddi yan etkileri olan bu ilaçlara çok dikkat etmelidir. Kısa sürede aşırı kilo vermek sağlık açısından büyük risktir. Ama insanlar, istedikleri kiloya ulaşmayı takıntı haline getirince bütün riskleri göz ardı etmektedir. Çünkü kilo takıntısı olan insanlar, istedikleri kiloya ulaşamadıkları zaman hiçlik duygusu içerisinde yaşamlarını ikame ettirirler.” ifadelerine yer verdi.