İz Bırakan Güçlü Kadınlar

TAKİP ET

Kendileri yaşamlarını yitirselerde dünyada iz bırakmış güçlü kadınlar..

Düşünceleri ve mücadeleleri ile diğer kadınlara ve tüm kadınlara örnek olmuş, sanat ve fikir dünyasında kendini kanıtlamış mükemmel kadınlar.. Türkan Saylan Profesör Doktor Türkan Saylan, Türkiye'nin en önde gelen doktorlarından biriydi. Halk arasında Cüzzam diye bilinen Lepra hastalığına karşı mücadele etti. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı kurdu. Yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada yaygın olan bu hastalığın gerilemesinde büyük etki sağladı. Çağdaş bir kadın olan Türkan Saylan, “Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, eğitim yoluyla çağdaş insan ve topluma ulaşmak” ilkesini benimseyerek Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ni açtı. Türkan Saylan ve arkadaşlarının temel amacı, başta kızlar olmak üzere okul çağındaki çocukların eğitim görmelerini sağlamaktı. Kanser olduğunu öğrendikten sonra hastalığının en ağır döneminde, Ergenekon kapsamında hakkında soruşturma açıldı. 18 Mayıs 2009’da yaşamını yitirdikten sonra, hakkındaki tüm suçlamaların asılsız olduğu öğrenildi. Jeanne d’Arc Ülkesini kurtarmak amacıyla asker gibi giyinerek 19 yaşında ordunun başına geçen bu köylü kız, dünya tarihine yön veren kadınların başında geliyor. İngiltere ile savaşan Fransa’nın en önemli simgelerinden biri olarak görülen Jeanne d’Arc, ülkesi tarafından cadı ilan edilerek diri diri yakıldı. Siyasi oyunların kurbanı olan d’Arc, ölümünden yaklaşık 500 yıl sonra azize ilan edildi. Hayat hikayesi hala birçok kitaba ve filme konu oluyor. Semahat Geldiay Türkiye'nin ilk zooloji uzmanlarından biri olan Semahat Geldiay, Ankara Üniversitesi'nde doktora yaparken böcek hormonları üzerine çalışmalar yaptı. Türkiye’de daha önce bu konuyla ilgili hiç çalışma yapılmamıştı. O imkansız denileni yaptı ve böcek endokrinolojisi alanında devrim niteliğinde çalışmalar yaptı. 1957’de yayımladığı makaleleriyle dünyada büyük ses getirdi. Önemli bilim adamlarıyla çalışarak birçok buluş yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra Ege Üniversitesi'nde elektron mikroskobu laboratuvarı açarak Türkiye bilim tarihine yön verdi. Benazır Butto Benazir Butto, isminin anlamı gibi benzersiz bir kadındı. Pakistan’da iki kere başbakanlık yaptı. İlk defa bir Müslüman ülkenin kadın başbakanı oldu. Ev hapsine maruz kaldı, sürgün edildi, ama asla mücadele etmekten vazgeçmedi. Suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi. Fakirlerin ve kadınların haklarının korunması konusunda tüm dünyaya örnek oldu. Afife Jale Afife Jale Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu bir zamanda Emel rolü ile sahneye çıktı. Yaptığı iş yüzünden polis tarafından aranan Afife Jale, ilk zamanlar kaçmayı başarsa da, sonunda tutuklandı. Hakkında 'devletine, dinine, milletine karşı çıkmak' suçundan dava açıldı. Toplum tarafından dışlanan ve yalnız yaşamak zorunda kalan Afife Jale, Kemal Atatürk’ün Türk kadınının sahneye çıkma yasağını kaldırması ile beraber tekrar sahneye çıkmaya başladı. Yoğun baş ağrıları yüzünden morfin bağımlısı olan usta oyuncu bu sebeple  tiyatroyu bıraktı. 39 yaşında hayata gözlerini yumdu. Afife Jale Tiyatro Ödülleri ile her yıl anılmaya devam ediyor. Rosa Parks Rosa Parks siyahilere yapılan ayrımcılığa karşı, kadınların sesi oldu. 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan kanuna göre; siyahiler toplu taşıma araçlarının arka koltuklarda oturmalı hatta bir beyaz vatandaş onlardan yer istediğinde, kalkmak zorundalardı. Bir adam, oturduğu yeri ona vermesini istediğinde karşı çıkan Rosa Parks tutuklandı daha sonra başlattığı bu eylem bütün ülkeye yayıldı. Safiye Ali Paşa kızı olan Safiye Ali, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk kadın doktoru olmasıyla tanınıyor. Yaşadığı dönemde bir kadının doktor olması imkansız sayılırdı. Kadınlar Osmanlı İmparatorluğu’nda tıp fakültelerine giremediği için eğitimine Almanya’da devam etti. İstanbul’a bir doktor olarak döndüğünde, karşı cinsten olan meslektaşlarından gördüğü kötü muameleye rağmen mücadele etti. Kız öğrencilere verdiği derslerle tıp eğitimi veren ilk kadın oldu. Emıly Murphy İngiliz İmparatorluğu’nda ilk kadın yargıc olan Emily Murphy‘nin yaşadığı yıllarda, kadınlara kötü muamele etmek çok normal bir olaydı. 1927 yılında Murphy, dört Kanadalı kadınla birlikte çalışarak Kanada Yasası'nı düzenledi. Leyla Gencer Leyla Gencer, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği en önemli ve dünya çapında tanınan sopranolarından biridir. Seçkin opera sahneleriyle ve resitalleriyle Batı ülkelerinde "La Diva Turca", "La Gencer", "La Regina" olarak anılmaya başlandı. Gencer birçok ülkede yankı uyandırdı. 1960 yılında Ankara Devlet Operası'nda anlaşması iptal edildi. 90’lı yıllarda ise değeri anlaşıldı, devlet sanatçısı ünvanını kazandı. Dian Fossey ‘Sisteki Goriller’ filmine ilham kaynağı olan Dian Fossey, hayatının büyük bir kısmını Afrika'da vahşi hayvanlarla, özellikle dağ gorilleri ile beraber geçiren bir zoolog ve çevrebilimciydi. 18 senesini Ruanda Milli Parkı’nda geçiren Diann Fossey’e halk, “Dağda yalnız yaşayan kadın” anlamında olan “Nyiramachabelli” adıyla seslenirdi.  Fossey, birçok hayvan türünün korunmasını ve kurtulmasını sağladı. 1985 yılında bir saldırı sonucu yaşamını yitiren Dian Fossey’ın kaçak avcılar tarafından öldürüldüğü öngörülüyor. Nesrin Olgun Arslan Nesrin Olgun yüzmeyi çok küçük yaşlarda öğrendi. 16 yaşına kadar kısa mesafe yüzme yarışmalarında 100’e yakın madalya ve kupa kazandı. Maraton yüzmeye ise 17 yaşında başladı. Tramplenden atlamada Türkiye şampiyonu oldu. Nesrin Olgun Aslan’ı unutulmaz yapan ise, İngiltere’den Fransa’ya Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk kızı olması. Malala Yuzufzay Pakistanlı bir kız olan Malala Yusufzay, Nobel Barış Ödülü almış en genç kişi. 2009 yılında Gul Makai rumuzuyla Taliban rejiminde bir kız çocuğu olarak yaşamanın nasıl olduğu hakkında bir blog yazan Malala, bu yüzden sürekli ölüm tehditleri aldı. Yine de çalışmalarından ve kız çocuklarının eğitim haklarına dikkat çekmekten vazgeçmedi. 15 yaşında okul servisinde vuruldu. İyileşmeyi başaran Malala, saldırıdan sonra Birleşmiş Milletler’de konuşma yaptı. O günü Malala Günü ilan etti. ‘Malala Günü benim günüm değil. Bugün kendi hakları için seslerini yükseltmiş her kadının, erkeğin ve kız çocuğunun günüdür’ açıklamasını yaptı. 2013’te 'Ben Malala' adında bir kitab çıkarttı. Kız çocuklarının eğitimi için yaptığı çalışmaları ve yaşadıklarını bu kitapta anlattı.   Adalet Cimcoz Dublaj sanatçısı olarak tanınan Adalet Cimcoz aynı zamanda çevirmen, yazar ve eleştirmen kimliği olan biriydi. Türkan Şoray’dan Fatma Girik’e kadar birçok sanatçının dublajlarını yaptı. Türkiye’nin ilk özel sanat galerisi olan Maya’yı kurdu. 5 yıl boyunca galeri birçok sergiye ev sahipliği yaptı. Bunlarla birlikte Türkiye’de ilk dedikodu yazarlığını da o yaptı. Hafta, Salon, Tasvir, Aydede gibi gazetelerde dedikodu köşesi Fitne Fücur'da yazılar yazdı. Ünlü yazarların birçok kitabını dilimize uyarladı. 'Kafka'dan Milena'ya Mektuplar' kitabının çevirisiyle 1962 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü'nü kazandı.  

adalet cimcoz afife jale benazır butto dian fossey dünyada iz bırakan kadınlar emily murphy leyla gencer malala nesrin olgun arslan rosa parks safiye ali semahat geldiay türkan saylan