İlginç ama gerçek 25 psikolojik rahatsızlık

okuduğunuzda ilginç gelecek ama hepsi gerçek olan 25 psikolojik rahatsızlık

İşte o 25 psikolojik rahatsızlık "Yürüyen Ceset Sendromu": Bu ruhsal bozukluğa sahip olan hastalar; ölü olduklarını, etlerinin çürüdüğünü, organ ve kanlarının olmadığını düşünüyor.. "Truman sendromu": Bu hastalığa yakalananlar, hayatlarının her aşamasının tıpkı filmdeki gibi gizlice kameraya kaydedilip televizyonda gösterildiğini zannediyor. Cep telefonunu kaybetmek, artık fobi olarak literatürde. Nomofobi, cep telefonu ve bağlantısını kaybetme korkusu demek. Yaşayan tüm insanlar 6 duygu için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor: mutluluk, öfke, üzüntü, korku, şaşırma ve iğrenme. Hedeflerinizi başkalarına anlattığınızda, onları gerçekleştirme ihtimaliniz düşüyor. Paris sendromu, özellikle Japonlarda görülen bir hastalık. Paris'e gelmeden önce büyük beklentileri olan kişiler, şehrin gerçek yüzüyle karşılaşınca depresyona giriyor. Bir şarkının "en sevdiğiniz şarkı" olmasının sebebi, onu hayatınızdaki "duygusal bir an" ile bağdaştırmanızdan ileri geliyor. Yapılan çalışmalar, cahil insanların kendilerini mükemmel görmeye; zeki insanların ise yeteneklerini hafife almaya eğilimli olduğunu gösteriyor. Birisine 20 saniyeden uzun süre sarıldığınızda, beyinde "sosyal bağlanma"dan sorumlu hormon salgılanıyor ve böylece karşınızdaki kişinin size daha çok güvenmesini sağlıyorsunuz. Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor. Sevdiğiniz birini gördüğünüz zaman, göz bebekleriniz büyüyor. Aynı şey, nefret ettiğiniz birini gördüğünüzde de geçerli... Reddedilmek, beyin tarafından fiziksel bir acı olarak algılanıyor. İnsanın kendi kendini gıdıklayabilmesi mümkün değil. Sadece bazı şizofren hastaları, kendi kendilerini gıdıklayabiliyor. Beyin, sıkıcı insanlardan dinlediğiniz sıkıcı konuşmaları kaydetmiyor. Onları daha ilginç hale getirerek yeniden yazıyor. Dinlediğiniz müzik türü, dünyayı algılayış biçiminizi de belirliyor. Fobiler aslında DNA aracılığıyla nesilden nesile aktarılan hatıraların sonucu. "İnternet trolleri" narsistik, psikopat ve sadistik kişilik özellikleri gösteriyor. "Aşık olmak" ile "Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğuna sahip olmak" vücutta aynı etkiyi yaratıyor. Bilimsel araştırmalara göre, parayı fiziksel olarak bir şeylere "sahip olmak" için değil de, "deneyim kazanmak" için harcamak, insanı daha çok mutlu ediyor. Profil sayfalarına çok sayıda "selfie"(özçekim) yükleyen erkek kullanıcıların, psikopat ve narsistik kişilik bozukluğuna sahip olma olasılığı çok yüksek. Dünyada psikologlar tarafından belirlenen 400'ün üzerinde fobi türü var. İnsanlar fiziksel açıdan yorgun olduğunda, dürüst olmaya daha eğilimliler. Bundan dolayı gece geç saatte yapılan konuşmalarda, itiraflar daha çok oluyor. Bugün liseye giden sıradan bir öğrenci, 1950'lerde psikiyatrik tedavi gören ortalama bir hasta ile aynı kaygı seviyesine sahip. Günümüzde araştırmacılar arasında internet bağımlılığının da artık bir akıl hastalığı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hakkında devam eden bir tartışma var. Kudüs sendromu: Kudüs'ü ziyaret eden hacı ve turistlerden bazıları, buradaki kutsal atmosfere kendilerini kaptırıp, büyük bir dini lider olduklarına inanmaya başlıyor.