Hormonların Psikolojiye Etkisi Var mı?

TAKİP ET

İnsan vücudunda büyüme, gelişme, üreme ve iştah gibi metabolik olayların oluşmasında kimyasal mesaj görevi üstlenen hormonlar, uyarı anlamını taşır. Peki, vücuttaki bu hormonların psikolojiye etkisi var mıdır?

İnsan vücudunda büyüme, gelişme, üreme ve iştah gibi metabolik olayların oluşmasında kimyasal mesaj görevi üstlenen hormonlar, uyarı anlamını taşır. Peki, vücuttaki bu hormonların psikolojiye etkisi var mıdır?   Gün içerisinde yaşanılan olaylara bakış açısı, yaşanılan şeylere dair hissedilen duygular, bu duygularla ilintili olarak verilen tepkiler ve tüm bunların neticesinde elde edilen tecrübe, yaşamdan alınan tat… Tüm bunlar, vücut tarafından salgılanan hormonlar ile bağlantılıdır. Hormon seviyelerinde meydana gelen değişimlerle ilintili olarak bazı günler enerjik ve mutlu ya da enerjisiz ve mutsuz hissedilir. Tüm yaşantımızı yakından etkileyen hormonları yakından tanımaya ne dersiniz?    Dopamin: Bu hormon ruhsal durumu düzenlediği gibi hisleri, zevk ve acıları da etkiler. Bu hormon, mutlulukta verir. Bu hormon yeteri düzeyde salgılandığı zaman yapılan işe istek duyulduğu gibi motive olmakta daha rahat olur. Düzensiz salgılanımı halinde de hafıza, dikkat ve problem çözme yeteneği azaldığı gibi kaygı bozukluğu meydana gelir. Dopamin miktarını artırmanın yolları ise günlük egzersiz, sağlıklı gıdalar alma, sevilen bir aktivite yapmadır.    Adrenalin: Vücutta adrenalin salgılanımı korku ve heyecan durumlarında artar. Vücut stresli iken adrenalin hormonu salgılayarak stresli durumlarla baş edilmesine yardımcı olur.    Noradrenalin: Bu hormon, beyindeki dikkat ve çevreye cevap verme ile ilgili kısımları etkiler. Kızılan ve tehlikeli durumlar meydana geldiği zaman salınımı artarak "savaş" ya da "kaç" tepkisi verir. Böylelikle olaylara verilecek tepkiler, bu hormon sayesinde belirlenir. Şık olan bir kişide motivasyon eksikliği olması ve dalgınlığı noradrenalin salgısının fazla olmasındandır. Beyinde noradrenalin salgısı arttığı zaman iştah azalır, mutluluk artar.    Kortizol: Stres ve yorgunluğu en fazla etkileyen hormondur. Vücuda enerji sağlayan bu hormon, sabah kalkıldığı vakit artar. Stresli geçirilen günlerde bu hormon artar. Kortizol hormonu, vücutta yüksek olduğu zaman kaygıya, düşük olduğu zaman ise yorgunluğa yol açar. Stres neticesinde vücutta kortizol hormonu yüksek seviyede salgılanıyorsa stres ile baş etmek için nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri kullanılabilir.    Serotonin: Bu hormon, mutluluk hormonu olarak da bilinir. Bu hormon sayesinde daha enerjik olur, uyku düzene girer, zinde ve güvende oluruz. Serotonin hormonu, güneşte arttığından dolayı ruh halimizi, hafızamızı ve iştahımızı düzene sokar. Stres, beyindeki serotonin seviyesini düşürür. Bu hormon, vücutta düşük salgılandığı takdirde depresyon, iştah bozukluğu, yeme ve içmede bozulmalar meydana gelirken, yüksek salgılandığı takdirde de uyuşukluk ile yaşam enerjisinde azalma görülür. Beyindeki serotonin miktarının azaldığını fark eden kişi, bu eksikliği karbonhidrat ve şekerli yiyecekler ile tamamlamaya çalışmalıdır. Serotonin seviyesi vücutta daha yeterli olduğu zaman insanlar, kendilerini daha rahat ve mutlu hissederler. Vücut, serotonin hormonunu kendisi üretse de bazı besinler tüketerek vücuda destek verilebilir. Meyve, sebze, et tüketmek, yürüyüş, olumlu düşünme, müzik dinleme serotonin hormonunu artırdığından insanlar, kendilerini daha iyi hissederler.    

hormon psikoloji hormon seviyesi dopamin adrenalin kortizol serotonin