Demir Eksikliği Beynin Bilişsel ve Motor Gelişimini Olumsuz Etkiliyor

Çocuk Hematolojisi ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, beynin bilişsel ve motor gelişimi üzerinde demir eksikliğinin olumsuz etki yaptığını belirtti. Çocuk Hematolojisi ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, beynin bilişsel ve motor gelişimi üzerinde demir eksikliğinin olumsuz etki yaptığını belirtti.

Çocuk Hematolojisi ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, beynin bilişsel ve motor gelişimi üzerinde demir eksikliğinin olumsuz etki yaptığını belirtti. 

Demir mineralinden kaynaklı eksikliğin vücudun birçok mekanizmasında ciddi sıkıntılara yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Özdemir, "Demir minerali eksikliğinin vücuda olumsuz etkisi daha anne karnında iken başlamaktadır. Hamileliğin ilk dönemlerinde beyin, demir mineraline ihtiyaç duymadığından demir minerali yoğun şekilde kırmızı kan hücrelerinin yapımında kullanılıyor. Beyinde de sinir dokularını meydana getiren hücrelerden nöronların üstünü kaplayarak, sinyal iletimini hızlandıran myelin üretimi, nöron iletiminde aracı olan nörotransmittelerin ve reseptörlerin sentezi, sinir hücrelerindeki büyüme ve farklılaşma gibi çok önemli görevleri vardır. Bu yüzden beyin, ihtiyaç duyduğu dönemde yeterli demir mineralini almadığı takdirde beynin bütün mekanizmaları olumsuz etkilenir. Buradaki asıl mesele ise gelişim dönemlerindeki demir eksikliğinin sonradan giderilse dahi kişi, ileride genetik kapasitesiyle ulaşabileceği zeka seviyesinin gerisinde kalıyor. Demir minerali eksikliği algılama, problem çözme ve konulara intibak ve anlama da kapasite kaybı gibi kalıcı sorunlara sebep olabiliyor." ifadelerine yer verdi. 

Bebeklik ve çocukluktaki üç dönemde demir minerali eksikliğinin yüksek risk oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özdemir, şu açıklamalarda bulundu:
"Bu dönemlerden ilki fetüs ve yeni doğan dönemi, ikinci dönem 6 ay ile 2,5 yaş arası, üçüncü dönem ise özellikle kız çocukları için ergenlik dönemidir. Bu üç dönemde de demir minerali eksikliğinin motor ve bilişsel sorunların gelişmesinde büyük etkisi oluyor. Demir minerali eksikliğine erken dönemde maruz kalınmışsa ergenlik döneminden farklı olarak, bu eksiklik sonradan giderilse dahi sinir sisteminde kalıcı değişikliklere yol açabiliyor. Hamilelik döneminde bebeğin yeterli demir vitamini alamayarak düşük demir deposuyla doğmasının nedenleri arasında diyabet hastalığı, tansiyon yüksekliği ve sigara içilmesi başı çekmektedir. Doğum sonrasında da yetersiz demir alımı, kan kaybı, demirden fakir mamalarla beslenme, inek sütüne erken geçme, parazit kaynaklı enfeksiyonlar, sindirim sistemi problemleri (Gİ kaybı) gibi nedenlerden ötürü demir minerali eksikliği meydana gelebiliyor. Hamilelik döneminde öncelik annenin demir minerali eksikliğini gidermeye verilmelidir. Hamileliğin son üç ayında sinir sistemi gelişimi atağa kalktığından dolayı bebeklere bu dönemde yeterli demir minerali aktarımı yapılmalıdır. Hamileliğin 4'üncü ayından itibaren de vücudun demir minerali yeterliliği kontrol altında tutulmalıdır. Vücuttaki demir deposu yeterli ve kişide demir bakımından zengin besinler tüketiyorsa ek bir demir takviyesine ihtiyaç yoktur. Demir depolarında eksiklik varsa günlük 50-60 mg demir hapı ile vücuda takviye yapılmalı ve bu takviyenin doğumdan sonrada iki ay devam etmesi yararlıdır."