Bebeği Sayesinde Kanseri Yenen İngiliz Kadın Gündem Oldu

İngiltere'de gazetecilik mesleği ile uğraşan Elle Hallwell, hamile olduğunu öğrendiği zaman çok sevinse de sadece 2 gün sonra doktorundan aldığı haberle şoka girdi. Genç gazeteci, yaşamındaki en önemli seçimi yapacaktı.

İngiltere'de gazetecilik mesleği ile uğraşan Elle Hallwell, hamile olduğunu öğrendiği zaman çok sevinse de sadece 2 gün sonra doktorundan aldığı haberle şoka girdi. Genç gazeteci, yaşamındaki en önemli seçimi yapacaktı.     Kan kanseri olduğunu öğrenen gazeteci Elle'ye, kemoterapi tedavisi görmesi için doktoru tarafından hamileliğini sonlandırması önerildi. Kendi sağlığı ile çocuğu arasında seçim yapmak zorunda kalan Elle, çocuğunu tercih ederek kemoterapi tedavisini kabul etmedi.    Kan kanseri olduğunu öğrendikten sonra sağlıklı beslenerek ve yoga yaparak bağışıklık sistemini kuvvetlendirip kan kanseri ile mücadele etti.    Bebeğini kucağına alacağı günü hayal ettiği zaman çok mutlu olan Elle'nin, vücudundaki kanser tümörleri salgılanan hamilelik hormonları sayesinde büyüyemedi. Sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdiği oğluna Tor Felix ismini koydu.    Elle Halliwell, mink oğlu Tor Felix sayesinde kanseri yenmeyi başardı. Çünkü Tor Felix'e hamile iken salgılanan hamilelik hormonları kanser hücrelerinin bir milim dahi büyümesini engellediğinden dolayı inanılmaz bir şekilde kan kanserini yendi.    Doktoru tarafından yapılan açıklamada ise "Elle Hallwell, yüksek moralin kendisine sağladığı iyi psikoloji ile kanseri yenmeyi başardı. Bebeği için kendisini sürekli iyi hissettiğinden dolayı tedaviye uyumu kolay oldu ve bu da hastalığın seyrine pozitif etki yaptı. Bebeğini aldırdıktan sonra kemoterapiye başlamış olsaydı bu kadar olumlu sonuç ile karşı karşıya kalamayabilirdik. Çünkü bebeğini kaybettiğinden dolayı çok mutsuz olacaktı.    Zaten kanser tedavisi gören hastalarda ruhsal çöküntü var ise öncelikle bu ruhsal çöküntünün tedavi edilmesi gerekir. Çünkü bu ruhsal çöküntü olduğu sürece kanser tam olarak tedavi edilemez. Depresyonun her türlüsü hastanın beyin kimyasını bozduğundan hormonal sistem yoluyla kanserin seyrine negatif etki yapar. Kanserli hastalarda psikoloji dikkate alınmadığı zaman ameliyat başarılı geçti ama hasta öldü gibisinden saçma bir durum ortaya çıkar. Bu nedenle de Elle, kemoterapi tedavisini reddederek bebeğini tercih etmekle en doğru kararı verdi." şeklinde konuştu.