Bastırılan Öfke, Her An Şiddete Dönüşebilir

İnsanlık tarihinin en önemli parçalarından biri olan öfkenin neden olduğu saldırganlık ve şiddet hakkında bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, öfkenin bastırılması halinde çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

İnsanlık tarihinin en önemli parçalarından biri olan öfkenin neden olduğu saldırganlık ve şiddet hakkında bilgi veren Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, öfkenin bastırılması halinde çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi. 

Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, "Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de şiddet içerikli olaylarda önemli artışlar gözlenmektedir. Yaşanan şiddet ve saldırganlık olaylarının artış göstermesinde birçok faktörün etkisi olsa da duyulan öfkenin sağlıklı bar şekilde dışa vurulamaması yani ifade edilememesi en önemlisidir. İnsanlar, kendilerini engelleyen durum, olay ya da kişiye karşı öfke duyabilirler. Öfke duymak doğal ve gerekli bir duygu olsa da öfke asla davranışa dönüştürülmemelidir. Çünkü öfkenin davranış şekli şiddet ve saldırganlıktır. Duyulan öfkenin kaynağı ne olursa olsun öfke kesinlikle doğru şekilde ifade edilmelidir. Öfke, kontrol edilemediği zaman saldırganlık ve şiddet olayları artış gösterir. Bu yüzden de denetlenebilen öfke sağlığa yararlıdır." dedi.

İnsanlar tarafından duyulan öfkenin tanımlanmasının zor olduğunu belirten Uzun, "Öfkede en önemli olan husus öfkenin kaynağının ve nedeninin bilinmesidir. Öfke, kontrolden çıktığı zaman kişinin kendisine zarar verdiği gibi çevresine de zarar verir. Kişinin, öfkesini kontrol edebilmesi için öfkesinin kaynağını ve nedenlerini bilmesi gerekir. Öfke, problem çözme aracı olarak görülmemelidir. Duygusal bir tepki olan öfke, insanların yeni şeyler öğrenmesinde motivasyon kaynağıdır. Öfkenin şiddet boyutu ise kişiye, olaya ve duruma göre değişkenlik gösterir. Öfke, kişisel problemlerden doğabileceği gibi üzücü, can sıkıcı ya da travmatik bir olayın hatırlanması ile de oluşabilir." ifadelerine yer verdi.

Öfke, Sadece Bir Uyarıcıdır

Öfkenin, insanları tehditlere karşı uyardığı gibi kendilerini korumaları içinde önemli bir fırsat olduğunu belirten Uzun, "Öfke haklı çıkmak için bir yöntem olmadığı gibi başkalarını suçlama ya da kontrol etme aracıda değildir. Öfke, şiddete başvurmayı ve suç işlemeyi haklı çıkaracak bir gerekçede değildir. Öfke, kontrol altında tutularak doğru bir şekilde ifade edilmelidir. Aksi takdirde fiziksel, davranışsal ve zihinsel olarak olumsuz sonuçlara neden olabilir. Öfkenin fizyolojik tepkileri ise nefes almada güçlük, adrenalinin aşırı salgılanması, baş, kas ve eklem ağrıları, uykusuzluk, bayılma, terleme ve titreme, kan basıncında yükselmedir. Öfke sonucunda ortaya çıkan zihinsel tepkiler ise aşırı kaygı, unutkanlık, dikkatsizlik, performansta düşme, motivasyonda azalma, düşünce yapısında meydana gelen bozulmalardır. Öfke sonucunda meydana gelen davranışsal tepkiler ise kendini yeterli düzeyde ifade edememe, saldırgan davranışlar, iletişimde etkili olamama, fiziksel olarak kendine zarar verme, alkol ve sigara kullanımında önemli artış, ivedi ve takıntılı davranışlar ile konuşmada görülen bozulmalardır." şeklinde konuştu.

Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, "Öfkesini kontrol etmede güçlük çeken insanlar, psikolog ve psikolojik danışmanlardan yardım alabilirler. Ancak kendileri de bir takım yöntemler geliştirerek öfkelerini kontrol altında tutmayı başarabilirler. İnsanlar, öfkeli oldukları anlarda nefes ve gevşeme egzersizleri ile sakin oldukları anları da düşünerek öfkelerini kontrol altına alabilirler. Düşünceleri mantıklı şekilde ifade etmek kızgınlığı azaltırken, abartılı şekilde ifade etmek ise daha da artırır. Duyguları doğru tanımak için duygular üzerinde iyi analiz yapmak gerekir. İnsanları kızgınlığa iten nedenlerin başında hayal kırıklığı, incinme ve engellenme gelir. Ancak kızmak, bu acıları yaşamamızın önüne maalesef geçemiyor. Bu nedenle insanlar, kendilerini sinirli olmaya iten nedenlerden aralıklarla uzaklaşmalı ve mola vermelidir. Spor yaparak içlerindeki enerjiyi boşaltıp, kızgınlıklarını azaltabilirler. Kendilerini sinirlendiren kişiye karşı duygularını yapıcı şekilde söyleyebilirler." dedi. 

Bastırılan öfkenin ise küfür etme, kavga etme, hakaret etme şeklinde patlamalarla ortaya çıkacağının üzerinde önemle duran Uzun, "Öfkeyi bastırmak, yok saymak ya da inkar etmek insanları rahatlatmadığı gibi sağlıklarına ve kendilerine zarar verir. Öfkeyi yaşam biçimi haline getiren insanlar, öfke kontrolünde sağlıksız yöntemler kullandığı için zihinleri belli bir süre sonra kendilerine dur diyecektir. Öfke, yapıcı bir dille ifade edilmediği sürece zamanla yıkıcı hale gelerek hem aile ve iş yaşantısında hem de insanlar arası iletişimde sıkıntılara neden olacaktır. Ayrıca kontrolden çıkan öfke, saldırganlık, kalp ve damar hastalıkları, sindirim ve bağışıklık sistemi rahatsızlıklarına yakalanma riskini artıracaktır. Kısacası fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı kalmak için öfkeyi sağlıklı yaşamak gerekir." şeklinde açıklamalarda bulundu.