30 Senedir Doğa İle Baş Başa Yaşayan Bir Kadın
Avustralya'da yaşayan Jill Redwood 30 senedir medeniyetten uzakta, elektrik ve su kullanmadan sürdürüyor hayatını.
Neredeyse teknolojinin kölesi haline gelmiş durumdayız ve bu beraberinde doğadan kopmayı, hatta doğadan korkmayı getiriyor. Özellikle çoğu kadın için ıssız bir yerde, ormanın içinde değil yıllar 1 saat bile geçirmek düşünülmesi dahi dehşet verici bir durum. Oysaki aslında insanın hayatı doğada başladı. Doğadan bu denli hızlı kopmamız bizler için faydadan çok zarar getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Bunun farkında olan ve insanın doğadan korkmaması gerektiğini bilen kadınlar da var elbette dünyada. Jill Redwood işte bu kadınlardan biri. Jill Redwood tam 30 senedir medeniyetten uzakta ve tek balına doğanın içinde yaşıyor. Hem de gayet güzel, insanca ve mutlu şekilde sürdürüyor yaşantısını. Evini kendi yapmış 30 yılı aşkın süredir Avustralya'daki East Gippsland bölgesinde yaşamını tek başına sürdüren Jill Redwood içinde yaşadığı evi de tek başına yapmış. Evin yapımında daha önce kullanılmış olan atık maddeleri değerlendirmiş ve ortaya harika bir iş çıkarmış. Geri dönüştürülmüş materyallerden inşa ettiği evin duvarları içinse inek dışkısı kullanan Redwood ne elektrik, ne şebeke suyu,ne televizyon kısacası bizlerin yokluğunu hayal bile edemeyeceğimiz şeylerin hiç birini kullanmıyor. Hayatını 60 hayvan ile paylaşıyor Jill Redwood medeniyetten uzak hayatında yalnız dediysek çok da yalnız değil, zira yaşamını 60'a yakın hayvan ile paylaşıyor. Ayrıca kendi meyve ve sebzelerini de organik şekilde kendi yetiştiriyor. Redwood 30 yıldır hiç bir süpermarkete adım atmamış. İhtiyaç duyduğu şeyleri 6 ayda bir yaşadığı yerden 1,5 saat uzaklıktaki kasabaya giderek alıyor. Redwood elektrik ihtiyacınıysa evinin çevresine kendi elleri ile kurduğu elektrik panellerinden sağlıyor. Su içinse yağmurdan ya da yakındaki dereden yararlanıyor. Redwood hiç çöp çıkartmıyor! Doğanın içindeki ve doğayla bütünleşmiş yaşantısında Redwood hiç çöp çıkartmıyor. Kısacası bu muhteşem kadın bizler doğayı acımasızca tüketir ve kirletirken adeta doğru olanın nasıl olması gerektiğini gösteriyor bizlere yaşantısı ile.
