Yapay Zeka, insan karşısında yine kazandı

TAKİP ET

Google'ın geliştirdiği yapay zeka AlphaGo, Go oyununda 18 kez Dünya şampiyonluğu bulunan Güney Koreli Lee Sadol karşısında aldığı galibiyetler serisine bir yenisini ekledi.

Google'ın ana şirketi Alphabet'e bağlı şirketlerden birisi olan Deep Mind tarafından tasarlanan yapay zeka AlphaGo, Go oyununda tam 18 kez dünya şampiyonluğu bulunan Lee Sadol karşısında yeni bir galibiyete imza attı. DeepMind şirketinin kurucularından olan Demis Hassabis, müsabaka sonrasında şunları söyledi; "AlphaGo, on binlerce pozisyonu bir saniyede hesaplayabilir. Asıl inanılmaz olan Lee Sedol’un bunu sadece kendi aklıyla yapabiliyor olması” DeepMind Nedir? Deep Mind, Google tarafından 2014 yılında satın alınarak şirket bünyesine katılan bir "Yapay Zeka" firması. Londra merkezli bir firma olan DeepMind için ödenen satın alma ücretinin 500 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Yazılımlarını e-ticaret ve oyun gibi sektörlerde de kullanan firmanın en önemli çalışma alanı ise; öğrenme algoritmaları ve sistem nöro-bilimi... Şirketin kurucularından olan ve dahi diye nitelendirilen Demis Hassabis, şirketi 2012 yılında kurdu ve kısa süre içinde büyüterek yarım milyar dolar gibi bir bedelle Google gibi bir deve satmayı başardı. Şirketi satın almak isteyenler arasında Facebook'un da bulunduğu dönemde, Google daha hızlı davranıp satın almayı gerçekleştirmişti. Lee Sedol kimdir? 1983 güney Kore doğumlu olan Lee Sedol, profesyon go oyuncusudur. 18 kez dünya şampiyonu olan oyuncu, evli ve 1 kız çocuğu babasıdır. Go oyunu nedir? Bir oyun olmanın ötesinde Go, pek çok anlamları kendinde barındırır: yaşamla eşdeğer bir yaratılış, yoğun bir meditasyon, insan kişiliğinin bir aynası, soyut düşünmeyi geliştirmede bir alıştırma, ya da, iyi oynandığında, siyah ve beyaz taşların tahta üzerinde zarif bir dengeyle dans ettiği güzel bir sanat eseri. Hala oynanan en eski tahta oyunu olan Go'nun temelleri 4000 yıl öncesine dayanır. Peki insanlar nasıl oldu da bu oyunu oynamayı bu kadar zamandır devam ettirebildi? Yıllar boyunca değişen kültürlerde yaşamayı sürdürdü? Umarız bu yazıyı okuduktan sonra cevabı kendiniz vereceksiniz. Go oyununu Trevanian'ın Şibumi adlı kitabında okumuş, ya da Akıl Oyunları, Pi gibi fılmlerde oynandığını görmüş olabilirsiniz. Go, kurallarının azlığından ötürü belki de dünyanın öğrenmesi en basit oyunlarından biri kabul edilebilir. Buna karşın, oyun ilerledikçe içerdiği karmaşıklığın ne büyük boyutlarda olduğu anlaşılır. Go 19 yatay, 19 dikey çizgili kare şeklinde bir tahta üzerinde ince kenarlı mercek şeklindeki siyah ve beyaz taşlarla oynanan iki kişilik bir oyundur. Oyundaki amaç kendi taşlarınızla rakipten daha geniş alanlar oluşturmaktır. Bunu yaparken tabi rakibiniz de aynı amaçla alanlar oluşturmaya başlayacak, ve oyunun ortalarınıa doğru birbirinizi de çevirmeye başladığınızı anlayacaksınız. (Go adı da aslında buradan gelmekte: Çevreleme) Çevrelenen taşlar esir düşmüş olacak, ölüm-kalım mücadeleleriyle, çarpışmalarla dolu bir oyuna başlamış olacaksınız. Go'nun Bulunuşu: Bir efsaneye göre Çin imparatoru Yao (M.Ö 2357-2255) Go'yu, oğlu Dan Zhu'yu aydınlatmak, bilgeleştirmek için buldu. Başka fakat benzer bir efsaneye göre Shun (M.Ö. 2255-2205) Go'yu pek de parlak bir zekaya sahip olmayan oğlu Shang Jun'u eğitmek amacıyla buldu. Brittannica Ansiklopedisi'ne göre Go, Çin'de milattan önce 2306 yılında bulunmuş. Go'nun Özellikleri, Gerektirdikleri Uzakdoğu dövüş sanatlarında olduğu gibi, Go size konsantre olmayı, dengeyi ve disiplini öğretebilir. Bu sanatlardaki gibi, Go'da da bir seviyelendirme sistemi vardır. Oyuncuların oynadıkları oyunlara göre seviyeleri belirlenir ve kendisinden güçlü bir oyuncuyla oynarken, zayıf oyuncuya belli bir sayıda taş avans verilir. Avans verilen taşlar tahtaya dizildikten sonra rakip oyuna başlar. Bu avanslara handikap denir. Böylece aradaki seviye farkı ne olursa olsun iki oyuncu da oyundan zevk alabilir. Birisiyle bir el Go oynamak, onunla bir yıl yaşamaya eşdeğerdir der Koreliler. Karşınızdakinin karakterinin saldırgan mı ihtiyatlı mı, yoksa umursamaz mı olduğunu onunla Go oynayarak kolaylıkla anlayabilirsiniz. Go, bir açıdan bakıldığında rekabete dayanan bir oyun gibi görünse de, temelinde hayati dersler veren bir uyum gizlidir. Her şeye sahip olmayı isteyen açgözlülük, sizi Go tahtasında fazla ileriye götüremez. Qing Hanedanı döneminde yaşamış ünlü Go oyuncusu Shi Dingan (1710-1770) "Go'da ağırbaşlılık ve zarafet entrikalardan üstündür" demiştir. Zhang Yunqi, Go oyununda gelişmek için gerekli olan özellikleri şöyle sıralıyor: "Bir askerin taktik gücü, bir matematikçinin kesinliği, bir sanatçının hayal gücü, bir filozofun dinginliği ve güçlü bir zeka". Bu özellikler arasında en önemlisinin dinginlik olduğunu vurguluyor. Go'da söylenmeyen söylenenden çok daha fazla yer kaplar: Çok az kural vardır, geri kalan her şey oyunculara bırakılmıştır. 19 yatay 19 dikey çizgi bulunan Go tahtasında 361 kesişim noktası vardır. Bu da Çin ay takvimine göre bir yıldaki gün sayısıdır. Tahtanın dört köşesi de, mevsimleri temsil eder. Ortası gökyüzü, kenarlar yeryüzüdür. Siyah taşlar geceyi, beyazlar gündüzü simgeler. Kaynak: Tübitak  

alphago DeepMind DeepMind Nedir lee sadol