Ünal Aysal'dan Flaş Açıklamalar!
Galatasaray Eski Başkanı Ünal Aysal'dan Adnan Polat'a Sert Cevap
Galatasaray'da eski başkanlar arasında yaşanan söz düellosunda sertlik dozu artmaya başladı. Geçtiğimiz gün eski başkanlardan Adnan Polat'ın eleştirdiği Ünal Aysal'dan sert açıklamalar geldi. İşte Ünal Aysal'ın açıklamalarından satır başları: Yasal Hakkımı Saklı Tutuyorum! Ünal Aysal, Adnan Polatı'ın eleştirilerine şu sözlerle cevap verdi: "Galatasaray Spor Kulübü'nün kasıtlı olarak, yanlış yönlendirmeye dönük, kendi, döneminde camiamıza yaşattığı mali, sportif ve idari başarısızlıkların bir tezahürü olan bu hezeyanlı suçlama ile birlikte hakaret içeren sözler için her türlü yasal haklarımı kullanmayı saklı tuttuğumu bildiririm." "Röportajda konuşan şahsın 3 yıllık yönetimi döneminde Galatasaray'ın borç-alacak farkı, söylediği gibi 100 milyon Dolar değildir. Bu rakam tam olarak 220 milyon Dolar'dır. Yani Özhan Canaydın'dan aldığı borcu üçe katlamıştır. Bana devredilen borç-alacak farkı 328 milyon Dolardır." Benim Dönemimde Hesaplar Bellidir! Açıklamalarına kendi dönemiyle ilgili devam eden Ünal Aysal şu açıklamaları yaptı: "Benim 3,5 yıllık başkanlık dönemimde aradaki fark %9 nispetinde artış göstermiştir. Buna karşılık bilanço değeri sıfıra yakın olan futbolcu portföyümüz 160 milyon Dolara çıkmıştır. Stadın eksik kısımları onarılmıştır. Kalamış Tesisleri yeniden inşa edilmiştir. Taç Spor Tesisleri'de yine benim dönemimde kulübe kazandırılmıştır." "Benim dönemimde tüm bu yatırımlar yapılırken Galatasaray'ın hiç bir gayrimenkul ve benzeri varlığı da satılmamıştır. Bahsedilen 1 milyar Dolarlık harcama tamamen hayal ürünüdür. Bütün harcamalar genel kurulun onayladığı bütçe ile yapılmıştır. Hakkımda yapılan bütün karalamalara rağmen 4 ayrı genel kurulda da büyük çoğunlukla ibra edildik." Aynı Onur Bu Şahsa Nasip Olmadı! Adnan Polat ile ilgili açıklamalarına devam eden Ünal Aysal sert ifadeler kullandı. Ünal Aysal şu sözleri söyledi: "Galatasaray gibi büyük bir kulübe başkan olma şansını yakalamış ancak bunun altında ezilmiş olan bu şahsa da keşke ibra edilme onuru nasip olsaydı. Belki o zaman bu iftiralardan ve hezeyanlardan nasibimizi almazdık." "Ben adı geçen şahıstan devralırken borçla birlikte zedelenmiş bir marka değeri de devraldım. Bu yönetim ise, benim zamanından açıkladığım borçla birlikte sportif başarı ve altın değerinde bir marka değeri devralmışlardır. Bu nedenle karalama kampanyalarına artık bir sorun verilmelidir. Biz bahane aramadık ve gereken harcamaları yaptık."