Ülke Futbolu ve Sistemsizlik Düzeni
Ülkemizin futbol anlamında artık sistemsizliğin dışına çıkması gerekmektedir. Avrupa kupalarında başarı yakalamak için ciddi adımlar atılmalıdır.
Ülkemizde futbol adeta bir tutkudur. Bu tutku, taraftar sayılarına da yansımış durumdadır. Ülkemiz nüfusunun önemli bir bölümü futbol maçlarını yakından takip etmektedir. Önceki dönemlerde ülkemize gelen önemli transferlerle mutlu olur ancak önünü arkasını irdelemezdik. Ancak günümüz dünyasında olanakların artmasıyla birlikte taraftarlar da yavaş yavaş yapılan işleri sorgulamaya başladı. Son 10 yıllık transfer harcamalarına ve gelirlerine baktığımızda tahmin edeceğiniz gibi Porto Kulübü'nün yaklaşık olarak 353 milyon € karla ilk sırada olduğunu göreceksiniz. Bir diğer Portekiz Ligi takımı Benfica'da aynı süreçte yaklaşık 216 milyon € kar etmiş durumdadır. Bu takımların her yıl Avrupa sahnesinde yer aldıkları ve bu süreçte Şampiyonlar Ligi ve UEFA kupalarını kazandığı gerçeği de unutulmamalıdır. Son 10 yıllık süreçte ülkemizdeki büyük takımların durumuna baktığımızda tablo daha da netleşmektedir. Bu süreçte Fenerbahçe yaklaşık olarak 175 milyon €, Galatasaray 115 milyon €, Beşiktaş 97 milyon € ve Trabzonspor 50 milyon € zarar etmiştir. Tüm bu rakamlar sadece gelen futbolculara ödenen bonservis bedelleri ile giden futbolculardan kazanan bonservis bedelleri hesap edilerek belirlenmiştir. Bunun yanı sıra futbolculara ödenen yüksek ücretler ve gelir durumu göz önüne alındığında durum daha da kötüdür. Ülke futbolu olarak övündüğümüz son başarının 15 yıl önce Galatasaray'ın aldığı UEFA Kupası olduğunu düşünürsek başarısız olduğumuz bir gerçektir. Bu noktada insanlar, Real Madrid, Manchester City, Bayern Münih gibi kulüplerin de oldukça fazla zarar ettiğini gündeme getireceklerdir ancak bu kulüplerin devasa ekonomisi ve müthiş gelirleri göz önüne alındığında, sportif başarı için yapılan harcamaların normal olduğu anlaşılacaktır. Elbette ki yıldız futbolcuların ülkemize gelmesini herkes gibi ben de isterim ancak bu durumun önü ve arkası iyi düşünülmelidir. Yani uzun vadeli planlama doğru bir şekilde yapılmalıdır. Futbolumuzun önde gelen aktörleri kafa kafaya gelerek 10 yıllık bir kalkınma planı hazırlamalı ve Bundesliga örneğinden yola çıkarak ciddi adımlar atmalıdır. Ülkemizin uzun süredir tek takımla Şampiyonlar Ligi'nde temsil edilmesi, birçok takımımızın adı duyulmamış ekiplere elenmesi artık önlem almamız gerektiğini göstermiştir. Bugüne kadar olan tecrübelerimize göre de bunu tüketerek değil, sistem yerleştirerek ve üreterek sağlayabiliriz. Başka türlü gelen futbolcular, giden futbolcular, teknik direktörler, başkalar yani sadece yüzler değişir ama hayal kırıklığı baki kalır.