Trabzonspor CAS'a Başvurdu!
Trabzonspor Şike Süreci İçin CAS'a Başvuruda Bulundu
3 Temmuz 2011 yılında başlayan ve ülke gündemine bomba gibi düşen şike davasının yankıları devam ediyor. Mahkeme öncelikle Aziz Yıldırım ve beraberindeki kişileri suçlu bulmuş ancak Paralel Yapı iddiaları sonucunda yapılan yeniden yargılamada beraat etmişlerdi. 3 Temmuz Davası adı verilen davada Fenerbahçe, UEFA'dan ceza almış ve 2 yıl boyunca Avrupa Kupalarına katılamamıştı. O dönemde ligi . sırada bitiren Trabzonspor ise, UEFA'nın verdiği cezaları örnek göstererek Fenerbahçe'nin şampiyonluğunun alınmasını ve kendilerinin şampiyon ilan edilmesini istemişti. UEFA İtirazı Sonuçsuz Kaldı! Trabzonspor tarafından Fenerbahçe ülke içinde cezalandırılmadığı ve şampiyonluğu alınmadığı için konuyu UEFA'ya taşımıştı. UEFA'da yapılan görüşmeler sonucunda bir karara varılmıştı. UEFA, Trabzonspor'un başvurusunu reddederek ülke federasyonlarının kararlarına karışamayacaklarını bildirdi. UEFA tarafından bu süreçte gereken cezaların verildiği ve bu konunun kapandığı vurgulanmıştı. Bunun üzerine Trabzonspor CAS'a başvuru yapılacağını açıklamıştı. CAS Açıklaması Geldi! Trabzonspor tarafından CAS süreci ile ilgili bir açıklama yayınlandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "UEFA; Türkiye'de 2010-2011 futbol sezonunda şike yapıldığını tespit ederek, şike yapan kulüpleri UEFA turnuvalarına katılmaktan men etmiştir. Öte yandan, şike yapan kulüplere ligimizde TFF tarafından henüz bir ceza verilmemiştir. Bu nedenle Kulübümüz, UEFA ve FIFA'ya müracaatta bulunmuştur. UEFA yargılama kurulları, Türkiye liginde doğrudan ceza verme gibi bir yetkileri olmadığını ifade etmişlerdir." "UEFA Temyiz Kurulu'nun yetkisizlik kararına karşı Kulübümüz tarafından İsviçre'de bulunan Spor Tahkim Mahkemesi'ne ön itirazda bulunmuş olup, takip eden aşamalarda da gereği aynı kararlılıkla yapılmaya devam edecektir." Trabzonspor tarafından CAS'a yapılan başvurudan olumlu bir sonuç çıkması uzak bir ihtimal görünüyor. Bunun nedeni ise, ülke federasyonlarının özerk konumda olması ve ülke içi cezalar konusunda yetki bulunmamasıdır. Bakalım 4 yıldır devam eden bu süreç nasıl tamamlanacak ve taraflar neler elde edecek?