Sporda Skandalların Yılı: 2015

TAKİP ET

Başta Futbol Olmak Üzere Sporda 2015 Yılı Pek İyi Geçmedi

2015 yılı geride kaldı ancak bıraktıkları izler spor dünyasından kolay kolay silinmeyecek gibi görünüyor. Tam anlamıyla skandalların damga vurduğu 2015 yılında şu önemli olaylar yaşandı: FIFA Skandalı! Futbolda dünyanın en üst kurumu olan FIFA'da 2015 yılı büyük skandallarla geçti. Özellikle 2022 Dünya Kupası'nın yaz şartlarının son derece sert geçtiği Katar'a verilmesi büyük bir tartışma yaratmıştı. Bu karar sonrasında Sepp Blatter hakkında araştırma başlatan İsviçre Başsavcılığı 2015 yılında kuruma yönelik "Rüşvet ve Yolsuzluk" operasyonu düzenledi. Bu kapsamda birçok FIFA yetkilisi gözaltına alındı ve bir çoğu ülkelerine iade edilerek buralarda yargılandı. FIFA'da yaşanan rüşvet skandalı kısa zaman içerisinde UEFA'ya da sıçradı. UEFA Başkanı Michel Platini'nin FIFA Başkanı Sepp Blatter'den 2 milyon İsviçre Frangı rüşvet aldığı iddiası gündeme adeta bomba gibi düştü. FIFA Etik Kurulu tarafından hem Blatter'e hem de Platini'ye 90 gün futboldan men cezası verildi. Geçtiğimiz günlerde yapılan son mahkeme sonucunda FIFA Başkanı Sepp Blatter ve UEFA Başkanı Michel Platini'ye 8 yıl futboldan men cezası verildi. Bu ceza için her iki isim de CAS'a başvurdu ancak bu karardan dönüş oldukça zor gibi görünüyor. Michel Platini her defasında parayı FIFA'da verdiği hizmet sonucu aldığını iddia etse de neden bu paranın o dönemde değil de yılar sonra alındığına dair ikna edici bir savunma yapamadı. Böylece iki ismin de ceza alması kaçınılmaz oldu. 2015 yılı futbolun adının hiç olmadığı kadar üst seviyede lekelendiği bir yıl olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı. Dopinglerin Yılı! 2015 yılı sadece futbolda değil diğer branşlarda da parlak geçmedi. Özellikle atletizm konusunda skandalların ardı arkası kesilmedi. Bu branşın en önemli sorunu olarak gösterilen doping sorunu adeta zirve yaptı. Bunun yanı sıra rüşvet skandalı da patlak verdi. Atletizm konusunda son dönemlerde çıkış yakalayan Rusya'nın devlet teşvikiyle doping yaptığı konusu "Anti-Doping Komisyonu" tarafından geniş bir şekilde rapor edildi. Rusya'nın doping testlerini yapan enstitüye rüşvet verdiğinin ve sonuçların bundan dolayı negatif çıktığının ortaya çıkarılması ise skandalın boyutlarını büyüttü. Atletizm konusunda bu gelişmelerle birlikte adeta yer yerinden oynadı ve geçmişe yönelik araştırmalar ciddi bir şekilde yürütülmeye başlandı. Yaşanan gelişmeler üzerine Rusya Atletizm Federasyonu Başkanı Valentin Balakhnichev görevinden istifa etti. Ortaya çıkarılan büyük skandallar sonrasında Uluslararası Atletizm Federasyonu, Rusya'nın üyeliğinin askıya alındığını ve hiçbir Rus atletin müsabakalara katılmayacağını da açıkladı. Bu cezalar başta Rusya olmak üzere tüm dünyada geniş bir yankı uyandırdı. Yaşanan atletizm skandalından sadece Rusya değil birçok ülke nasibini aldı. Geçmiş yarışmalar ve dereceler kontrol edilerek numunelerin yeniden kontrol edilmesi süreci hızlandırıldı. Atletizmde yaşanan skandallardan Türk atletizmi de nasibini aldı. Spor mahkemesinde davası devam eden Olimpiyat Şampiyonu atlet Aslı Çakır Alptekin, doping yaptığı gerekçesiyle 8 yıl müsabakalardan men cezası aldı. Ayrıca Alptekin'in kazandığı derece ve ödüllerin de elinden alınacağı duyuruldu. Teselli Milli Takım Oldu! Spor dünyasında yaşanan skandallar ve birbirinden farklı olayların arasında yüzümüzü güldüren gelişmeler de oldu. Özellikle A Milli Futbol Takımımızın çok kötü başladığı Avrupa Şampiyonası Elemeleri Grup Maçlarında mucizeyi gerçekleştirerek En İyi 3. kontenjanından Şampiyona vizesi alması yüzümüzü güldürdü. 2014 yılında adeta dibe vuran Milli Takım, 2015 yılı ile birlikte büyük bir çıkış yakaladı. 2015'te çıktığı hiçbir maçı kaybetmeyen A Milli Takımımız, FIFA Dünya Sıralamasında da hızlı bir yükseliş yaşadı. Şampiyonaya katılmasına hiç ihtimal verilmeyen Milliler böylece önemli bir yılı geride bırakmış oldu. 2015 yılında akılda kalan diğer başlıklar şu şekilde oldu: Hamza Hamzaoğlu bir sezonda 3 kupa kaldırdı ancak daha sene bitmeden gönderildi. Jose Mourinho kariyerinde bir ilk yaşadı ve şampiyon olduğu yılın ertesinde görevinden alındı. 3 Temmuz süreci olarak da bilinen Şike Davası'nda yargılanan Aziz Yıldırım ve arkadaşları tüm suçlamalardan beraat etti. Fenerbahçe'ye birçok kurma karşı tazminat davası açma hakkı doğdu.