Oscar Getiren Film: The Revenant
Leonardo DiCaprio'ya Oscar'ı getiren film olan ve tüm dünyada konuşulan The Revenant'a bir de bu yönleriyle bakın.
"The Revenant" olarak bilinen ve Türkçe adı "Diriliş" olan bu film, 2016 yılında vizyona giren ve tüm dünyanın merakla beklediği Oscar ödüllerine aday olan bir film. Kategori olarak biyografik western gerilim filmi olan ve 8.7 gibi çok yüksek bir IMDB puanına sahip The Revenant, Alejandro G. İnarritu'nun yönetimiyle insanları büyüleyen sahnelere ev sahipliği yaptı. Aslında bu hikaye yeni bir hikaye değildir ve 2002 senesinde Michael Punke'nin The Revenant ismini taşıyan romanından uyarlanmıştır. Ancak bir kitabın bir filme dönüştürülmesi halinde hikayenin kaybolan özellikleri, bu filmdeki uyarlamada ortaya çıkmamıştır. Bu nedenle bu film, dünya genelinde ses getiren, Oscar ödüllerine aday olan ve Leonardo DiCaprio'nun uzun zamandır beklediği "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü ona getiren bir başarıya sahiptir. The Revenant'ı Hatırlamak İçin Konusuna Değinelim Bu film, çok eski zamanlardan bahsediyor. 1823 yılında hayvanların kürklerini satarak ciddi gelirler elde edilebiliyor. Kürk avcısı olarak hayatını sürdüren Hugh Glass (Leonardo DiCaprio), arkadaşlarıyla beraber önce yerlilerin saldırısına uğrar. Buradan başarılı bir şekilde kurtulmayı başaranlar, yeniden yerlilerin hedefi olmadan istedikleri bölgeye ulaşmak için bir yola çıkarlar. Bu yolculuk sırasında Hugh Glass, ayılar tarafından vahşice bir saldırıya uğrar. Bu saldırı sonucunda Glass, ciddi bir şekilde yaralanır. Bu nedenle arkadaşları onu sedyede taşımak zorunda kalırlar. Yaşam belirtisi veren ancak vücudundaki hiçbir yeri kımıldatamayan Hugh, kendisi için nöbet tutması gereken arkadaşı tarafından ihanete uğrar. Arkadaşı, Hugh'un yarı Kızılderili olan oğlunu öldürür ve onu ölüme terk eder. Ancak Hugh, müthiş bir azimle hareket etmeyi başarır. Oğlunun intikamını almak için Hugh Glass, mükemmel bir yolculuğa çıkacaktır. Ancak bu yolculuk görünenden çok daha zordur. Leonardo Rol Arkadaşını İkna Etti The Revenant henüz senaryo aşamasındayken, oyuncu arkadaşı Tom Hardy, yani filmde oğlunu öldüren kişiye bu senaryoyu okuması için Leonardo oldukça baskı uyguladı. Arkadaşı başka bir filmde oynamak için hazırlık yapmasına rağmen, DiCaprio'nun ısrarı ile Diriliş'in senaryosunu okudu ve daha yarısında bu filmde yer almaya karar verdi. Akademi Ödüllü bir yönetmenle yeniden biraraya gelen Leonardo, Akademi Ödülleri'nde de yeniden ödül sahibi oldu. Ardından Oscar ödüllerinde "en iyi erkek oyuncu" ödülünü alması ile de başarısı daha çok tescillendi. Film boyunca oldukça vahşi sahneler çeken ve oyunculuk konusundaki tüm tecrübesini ve yeteneğini konuşturan DiCaprio, 9. kez biyografik bir karaktere can verdi. DiCaprio'dan "The Revenant" Yorumu Leonardo Dicaprio, film ile ilgili verdiği röportajlarda öncelikle yönetmen Alejandro ile çalışmanın oldukça güzel bir deneyim olduğunu söyledi. Filmdeki rolü için kendisini cezbeden ilk özellik, böylesine şiirsel, varoluşsal işler ortaya koyan yönetmen olmuş. Bu nedenle Leonardo bu filme etkili bir şekilde hazırlanmış. Tamamen yabani bir hayvan saldırısı yaşayan ve yabani içgüdüleri ile hareket eden karakteri için büyük çaba sarf eden DiCaprio, rolündeki bu detayların kendisini cezbettiğini belirtti. Ayrıca büyük yıldız, filmin bir intikam hikayesi olmasından çok ağır engelleri aşan bir hikaye olduğunu vurguluyor. Hikayenin başarılı olmasını ise şiirsellik, doğa ve iyi çalışılan bir koreografiye bağlıyor. Ayrıca çok zor şartlar altında çalıştıklarını söyleyen Leonardo, -40 derecenin altında kameraların çalışmadığını ve bu nedenle çekimlere haftalarca ara verildiğini de söyledi. Hava şartlarının yanında doğa ile baş etmenin zor olduğunu belirten oyuncu, tüm ekibin canla başla çalıştığını da söyledi. [highlight color="eg. yellow, black"]Leonardo Filmde Çok Az Konuşuyor[/highlight] The Revenant'ın ana karakteri olmasına rağmen filmde oldukça az repliği olan Leoardo DiCaprio, tüm yaşadıklarını teatral bir şekilde ifade etmek zorunda kaldığını ve oyunculuk anlamında bu filmin kendisine çok fazla şey öğrettiğini belirtti. Çoğu sahnede yalnız başına olduğunu ve zorlu bir mücadeleyi sessiz bir şekilde yürütmek zorunda kalmanın oldukça zor olduğunu söyledi.