Müctehid Obama İş Başında

TAKİP ET

Mertcan YOLDAŞ'ın "Müctehid Obama İş Başında" adlı köşe yazısı.

İslam, yaklaşık dünyada 2 Milyar Müslüman nüfusun temsil ettiği, ya da etmeye çalıştığı desek daha doğru olur, en büyük dinlerden birisidir. Dünyanın en büyük dinlerinden birisi olması hasebiyle, dünya gündeminde her çağda önemini korumuştur. Dinler de tarih içinde politikacıların ellerinde malzeme olmaktan kurtulamamıştır. Maalesef, mensubu olmakla şeref ve onur duyduğum dinim İslam da, çağlar boyu politikanın ve politikacıların ellerinde kullanılmış. Dünya tarihine şöyle bir göz gezdirdiğimizde, dinlerin kullanılmasına yönelik çok bariz örnekler görebiliriz. Bunların en önemlisi Haçlı Savaşları’dır. Orta Çağ’ın karanlık Avrupasının kralları, Papa ile birlikte dini siyasetine emrine âmâde kılmışlar. İslam tarihine baktığımızda Emeviler, saltanatlarının kaynağını dine dayandırmış ve böylece yaptıkları zulümleri meşru gösterebilmişlerdir. Yahudiler, tarih boyunca kendilerinin kutsal bir ırk olduğunu iddia etmişler, işgallerini böylece meşru bir temele dayandırmışlardır. Peki, din meşruluk sağlamak amacıyla kullanılan bir malzeme mi olmalıdır? Yoksa hayatımızı ona uygun olarak tasarlayacağımız bir teori ve pratik mi olmalıdır? İşte bu iki sorudan her zaman kaçtık. Hz.Ömer’in dediği gibi; “İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.” Bir müddet sonra da baktık ki hakikaten de yaşadığımız gibi inanıvermişiz. Geçen günlerde ABD Başkanı Barack Obama’nın açıklamaları, bir Müslüman olarak beni kızdırmakla beraber kahretti. Obama, ana teması IŞİD olan konuşmasında adeta bir İslam Alimi kesildi. IŞİD hakkında, İslam’ın sapkın bir yorumuna inanıyorlar derken, sanki bizlere İslam tarihi dersi verir gibiydi. Ancak Obama’nın asıl bomba etkisi yaratacak sözleri, bundan sonra geldi. Obama, “köktendincilik” adını verdiği ideolojiden bahsetti ve konuyu tam da getirmek istediği yere getirdi. Köktendincilik hakkında; “Bu gerçek bir sorun ve Müslümanların bu durumla bahanesiz yüzleşmeleri gerek. IŞİD yada El Kaide gibi örgütlerin yaydığı nefret dolu ideolojiye karşı buradaki ve dünyadaki bütün Müslüman liderlerin bizimle çalışmayı sürdürmeleri gerek. Yalnızca şiddete karşı değil, dinsel değerlere, hoşgörüye ve insan saygınlığına ters düşen, İslam dininin yanlış anlatılmasına karşı seslerini yükseltmeleri gerek.” Dedi. Obama’nın açıklamaları, herhalde İslam dünyasında varolan İslam Alimi ve İslam mütefekkiri açıklarını doldurmak içindi. Müslüman dünyada bu açıkları gören Obama, zannımca bu açıkları elinden geldiğince doldurma niyetinde. Beni üzen ve kızdıran şey, Obama tüm bunları söyledikten sonra hiçbir tepkiyle karşılaşmamış olmasıydı. Ben isterdim ki, birileri çıksın ve desin ki; “Ey Obama, bizim din ve dünya işlerimize karışmak sana kalmadı. Bunların muhasebesini yapmak biz müminlere düşer, senin gibi bir gayrimüslime değil. Ortada bir yanlış varsa bunu tespit edecek de, çözecek de İslam dünyasının ta kendisidir. Biz, bir sorun varsa bunu çözebilecek mütefekkirleri ve alimleri yetiştirmeye muktediriz. Yıllardır bize dayattığınız Neoliberal İslam yorumunu yiyecek bünye yok artık karşınızda!..” Bunları çok sesli ve bütün bir şekilde haykırabildiğimiz zaman, İslam dünyasının bağımsızlığını ilan etmiş olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Ne diyelim, bizim de kaderimizde kutlu bir devrimi beklemek varmış…