Metin Oktay'dan Günümüze!
Metin Oktay'dan Günümüze!, Jübilesinin Yıl Dönümünde Büyük Usta Metin Oktay Anlatılmıştır.
Türk futbolunun "Taçsız Kral" lakaplı oyuncusu, Galatasaray efsanelerinden Metin Oktay'ın jübile yaptığı günün yıl dönümü bugün. 23 Ağustos 1969 tarihinde jübile yapan Metin Oktay, futbol sahnesinden ayrılmıştı. Metin Oktay, 2 Şubat 1936 tarihinde İzmir'de doğdu. Futbol kariyerine 1952 yılında İzmir Damlacıkspor Kulübünde başlayan Metin Oktay, bir yıl sonrasında ilk profesyonel anlaşmasını yaparak İzmirspor'a transfer oldu. Burada gol kralı olarak dikkat çeken Metin Oktay, 1955 yılında Galatasaray ile anlaştı. Galatasaray ile 3 sezonda 2 kez İstanbul Profesyonel Ligi şampiyonlukları yaşadı ve bu süreç boyunca üç kez üst üste gol kralı oldu. Sonrasında, 1959 yılında kurulan Milli Lig'de de 3 sezon gol kralı olan Metin Oktay, 1961 yılında İtalya'nın Palermo takımına transfer oldu. Palermo macerası kısa süren Metin Oktay, 1962 yılında tekrar Galatasaray'a döndü. Sonrasında 1969 yılına kadar 3 kez gol kralı oldu. 1962-1963 sezonunda attığı 38 golle dikkat çeken Metin Oktay, Galatasaray formasıyla çıktığı 324 lig maçında 294 gol atarak Türk futbol tarihinin en golcü isimleri arasında yer aldı. Metin Oktay, futbol kariyerini sonlandırdıktan sonra Galatasaray'da ve basında çeşitli görevler aldı. Metin Oktay, 13 Eylül 1991 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Metin Oktay'ın dönemini anlatan yazarlar ve kişiler, onun ne kadar yardımsever bir kişi olduğunu söylerlerdi. Bunun yanı sıra takımı adına gol attığında sevinci abartan arkadaşlarına dönerek, "Karşı takımdakiler de arkadaşımız, sevinci abartmayın" diye ikazda bulunurdu. Metin Oktay, bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesinde rakip takımın kaptanı Can Bartu ile formalarını değiştirerek Fenerbahçe forması giymiştir. İşte bu nedenledir ki o dönemlerde taraftarlar yan yana maçları keyifle takip ediyormuş. Bundandır ki maç günleri adeta bir karnaval havasında geçiyormuş. Metin Oktay gibi gol atınca "fazla sevinmeyelim, rakip arkadaşlar kırılmasın" diyen futbolculardan, dilini çıkaran, vücudunun neredeyse her yerini göstererek terbiye sınırlarını aşan, salyalar akıtarak sevinen, kızdıklarında küfürler yağdıran futbolculara geçiş yaptık. Futbolumuzdaki bu geçiş sonrasında da bırakın yan yana maç izlemeyi, deplasmanlara seyirci götüremez duruma geldik. Bırakın seyirci götürmeyi, takım otobüslerine kurşun atacak hale geldik. Demek ki, sahadaki futbolcular toplumun aynasıymış ve başarıya giden her yol mübah değilmiş. Taçsız Kral'ı saygıyla ve rahmetle anıyoruz..