Eylem Söylem'e Tabidir

TAKİP ET

Mertcan YOLDAŞ'ın "Eylem Söylem'e Tabidir" adlı köşe yazısı.

Dolar ve Euro, dünya piyasasının nabzını tutan iki para birimi. Bu sıralarda da tabii bir şekilde yükselişe geçtiler. Tabii diyorum çünkü bütün bu olanlar olağan gelişmelerden başka birşey değil. Ortada olağanüstü bir durum varsa bu söylemlerle alakalı bir durumdur. Söylemler yani iktidarı elinde tutanların ifadeleri piyasaların durumunu direkt olarak etkiler. Dünya ekonomisi maalesef güçlü temeller üzerine kurulu bir düzen değildir. Tabii buna nereden baktığımıza bağlı aslında. Dünya ekonomisinin adeta iplerini elinde tutan sermaye sahiplerinin tarafından bakarsak, işlerini yüklemedikleri büyük güçler haricindeki devletlerde durum hakikaten böyledir. Bu devletlerde ekonomi, ince hassasiyetler üzerine kuruludur. Eğer bugün hayatımızda ekonomi, öncelik listemizin başını işgal ediyorsa durum vahimdir. Bu vahim durumun gerektirdiği şartlar çerçevesinde politikacılar, zaten yapmakta oldukları politik manevraları daha da keskinleştirmek zorundalardır. Fakat son zamanlarda politikacılarımızın politika üretememesi, daha doğrusu yanlış politikalar üretmesi, hamasi davranması, duygularla hareket etmesi bir söylem olarak direkt bir şekilde ekonomiyi etkiledi. Son günlerde Suriye mültecileri üzerinden Avrupa ile gerilen ilişkiler Euro’yu tetikledi. ABD ile zaten hali hazırda varolan Fethullah Gülen’in iadesi meselesi ve PYD/YPG/PKK sorunu da Dolar’ı tetikledi. Aslında son birkaç haftadaki bu aşırı yükseliş çok şaşılacak bir durum değil. Çünkü Türkiye ekonomisinin son 2 senedeki seyrine bakacak olursak bu durum bize normal gelecektir. Sadece bazı olaylar bunun yaşanmasını geciktirmiştir. Bu noktadan sonra yapılacak olan şeyler sınırlıdır. Fakat yine de ekonominin hala daha düzeltilebilir bir tarafı vardır. Bu ancak söylemlerin daha rasyonel olmasıyla mümkündür. Yani gerek cumhurbaşkanı, gerek başbakan, gerek dışişleri bakanı, gerek bürokratlar, son zamanlardaki sivri çıkışlarına ve açıklamalarına bir çekidüzen verirlerse, vahim durumun kotarılabilir bir tarafı vardır. Gerçekten aklı selim olmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğu kesindir. Özellikle 15 Temmuzla birlikte şuursuz davranan bir kitle olmaya başladık. Tabii ki milletçe yaşadığımız bu süreç zor bir süreçtir. Lakin sağduyulu davranmazsak bütün olaylar aleyhimize gelişecek, önünü alamayacağımız bir akıntıya kapılmış olacağız. Bir an önce aklımızı başımıza almamız elzemdir. Bundan sonraki süreçte durum daha da kötüye varmadan önce sağduyusu tükenmemiş birkaç bürokratımız inşaallah durumu düzeltmek için adım atarlar. Çünkü sonraki süreç enflasyondur. Enflasyon ise alım gücü damarıdır. Eğer alım gücümüz biterse ülkemizi hiç de iyi günler beklemeyecektir. Bu noktada Allah; hepimize feraseti, şuuru, bilinci tekrardan hatırlamayı nasip etsin diyorum.