Eşini öldüren kocaya çifte indirim

Yozgat'ın Şefaatli ilçesinde 16 yaşındayken Mustafa Yüksel ile evlendirilen Halime Yüksel, hayatının acı bir şekilde sonlandırılmasıyla ulusal gündemin en üst sıralarına oturdu. Olay, sosyal medya kullanımı ve bu mecra üzerinden diğer insanlarla kurulan ilişkilerin, kimi zaman bireysel yaşamları nasıl etkileyebileceğinin karanlık bir yüzünü gösteriyor.

Halime Yüksel, 24 Ekim 2017 tarihinde 16 yaşında iken görücü usulüyle Mustafa Yüksel ile evlendi. Bu evlilikten iki çocukları oldu. Talihsiz olay, 14 Ağustos 2020 tarihinde, Halime Yüksel’in kayınvalidesinin evinde kahvaltı sonrası 3 yaşındaki kızını kontrol etmeye gittiği sırada gerçekleşti. Genç kadın, kızının yanında karın bölgesine aldığı bir kurşun darbesiyle ağır yaralandı ve hastanede yaşamını yitirdi.

Olayın hemen ardından eşini bulduğunda kendisinin de şoka girdiğini belirten Mustafa Yüksel, eşinin intihar ettiğini iddia etti ve bu iddiasını, eşine silah kullanmayı kendisinin öğrettiğini belirterek desteklemeye çalıştı.

Ancak Şefaatli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, genç kadının intihar etmediğini ortaya koydu. Adli tıp raporunda Halime Yüksel'in uzaktan vurulduğu ve Mustafa Yüksel’in kıyafetlerinde barut izine rastlandığı belirtildi.

İddianamede, Halime Yüksel’in sosyal medyada aktif olduğu ve buradan tanıştığı kişilerle iletişimde olduğu, bu durumun Mustafa Yüksel tarafından bilindiği ve içine sindiremediği, bu nedenle evde bir tartışma çıktığı ve sonucunda bu trajik olayın gerçekleştiği aktarıldı.

Mahkeme, Mustafa Yüksel'in "eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Ancak, eylemin "haksız tahrik" altında gerçekleştiğine inanılarak bu ceza 20 yıla indirildi. Mustafa Yüksel’in iyi hal göstermesi nedeniyle de bu ceza 16 yıl 8 aya düşürüldü.

Kararın gerekçesinde, Halime Yüksel’in sadakatsiz davranışlarının Mustafa Yüksel’de meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin, olayın gerçekleşmesinde etkili olduğu vurgulandı.

Taraf avukatlarının itirazı üzerine dosya, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı. Ancak burada da yerel mahkemenin verdiği karar onandı.

Bu trajik olay, sosyal medyanın bireysel yaşamlar üzerindeki etkisini ve toplumsal cinsiyet rolleriyle ilişkili beklenti ve baskıları bir kez daha gündeme getirdi.