Bir Şeyler Yapın Ağalar

TAKİP ET

Mertcan YOLDAŞ'ın "Bir Şeyler Yapın Ağalar" adlı köşe yazısı.

Ülke olarak zorluk katsayısı yüksek zamanlardan geçiyoruz. Bir yerlerde birileri bu coğrafya üzerinde sinsi planlar gerçekleştirirken, birileri buna çanak tutuyor, birileri göz yumuyor, birileri de sizin gibi bizim gibi izliyor. Uluslararası aktörlerin hemen hemen her ülkede satın aldığı birileri olduğunu bilenler biliyor. Zaten bu bilinçaltını zaman zaman yazılarımda veriyorum, dikkatli okuyucular anlıyordur. Bu birileri son günlerde sıkça sahne alır oldu. Dünyayı yöneten finans kapital’in paralı askerleri istedikleri zaman istedikleri yerde sahneye çıkabiliyor. Dün de yine Ankara’da sahneye çıktılar. Ankara ne yazık ki uğrak mekanlarından birisi oldu. Bu durumdan ders çıkarması gerekenler var mıdır? Elbette ki var. Ancak halk, onlardan birisi değil. Ders çıkarması gereken sorumluluk sahipleri, yaşanan her olayı kınamak, güvenlik toplantısı tertip etmek ve “kimse bu ülkenin gücünü sınamaya kalkmasın” tarzı konuşmalar yaparak geçiştiriyor. Mezapotamya’nın kanlı bir coğrafya olduğunu söylemiştik. Tarih boyunca bu coğrafyada kan, gözyaşı ve acı hiç eksik olmamış. Ağıtlar bazen Türkçe, bazen Arapça, bazen Kürtçe, bazen Farsça yükselmiş ama acının dili aynı olmuş. Belki bazılarımız bu coğrafyaya lanetli diyecek ama gerçek değişmeyecek. Biz burada yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. İbn-i Haldun’un güzel bir sözü vardır, bunu sık sık söylerim: “Coğrafya ülkelerin kaderidir.” Der. Ne yazık ki bu coğrafyanın da kaderine acı düşmüş. Sosyal medya olaydan sonra çalkalandı her zamanki gibi. Kimi siyaset bilimci oldu, kimi sosyolog, kimi asker, kimi stratejist… İktidara yakınmalar sardı dört bir yanı. Yakınmasına yakınalım. Evet, sorumluluk sahibi muktedirlerden hesap sorulmayacaksa kimden sorulacak? Doğru, ancak sorunu yanlış yerde arıyoruz. Artık gelinen noktada; “bunu nasıl engelleyemezsiniz?” diyerek yakınmak yerine “bundan sonra ne yapacaksınız?” sorularının sorulması gerek. Çünkü küresel sistemde terörün çaresi henüz bulunamadı. 21.yy’da ABD gibi hegemon bir güç bile terör karşısında eğildi. Ancak terörle savaştı, bütün dünyayı karşısına aldı. En nihayetinde bir şeyler yaptı. Bizim de muktedirlere yönelteceğimiz eleştiri artık bir şeylerin yapılması gerektiği yönünde olmalıdır. “Bu patlamayı nasıl engelleyemediniz?” “Diğerini nasıl haber alamadınız?” gibi kısır döngü halini alan yakınmalarla bir yere varamayacağız. Birilerinin “bir şeyler yapın ağalar” diye bir ses yükseltmesi gerekiyor. Artık güvenlik toplantılarının, kınamaların ötesinde radikal eylemlerin vaktidir. Halkın sağduyu içinde kalması buna bağlı olacaktır. Umuyoruz ki bir şeyler değişsin, Umuyoruz ki, aynı tas aynı hamam olmasın…