Bir Selçuklu varisi olarak Osmanlı

TAKİP ET

Mertcan YOLDAŞ'ın "Bir Selçuklu varisi olarak Osmanlı" adlı köşe yazısı.

Geçen aylarda sıkça tartıştığımız bir konuydu Osmanlıca. Kimilerine göre Osmanlı Türkçesi, kimilerine göre Öz Türkçe. Neresinden bakarsak bakalım Osmanlı İmparatorluğu ve kültürü halen yaşamımızın önemli birer parçası durumundadır. Peki Nedir bu Osmanlı hayranlığı? Ya da Nereden geliyor bu Osmanlıcılık? Neden bu ülkede tarih denildiğinde akla gelen hemen hemen tek örnek oluyor Osmanlı? Hiç düşündük mü, kültürünü ve realitesini benimsediğimiz Osmanlı hangi kaynaktan geliyor, neyle besleniyor, aidiyetlerini neler oluşturuyor? Hiçbir zaman unutulmaması gereken önemli bir gerçek var ki bu topraklarda Osmanlı Devleti, devlet olarak var olmadan önce bir Selçuklular gerçeği vardı. Sade mimariye sahip yapılarının özellikleriyle, değişik şehir yapılanmasıyla var olan Selçuklular, Osmanlı’nın çıkışına kadar bu topraklara hükmetmiş ve halen de Anadolu’da önemli kültürel izler bırakmış bir medeniyet temsilcisiydi. Tarihde şöyle bir gerçek vardır, her dönem kendi şartları içerisinde değerlendirilir. Bugünün şartlarıyla kalkıp geçmişi sorgulayamaz, geçmişin şartlarıyla da kalkıp bugünü anlamlandıramayız. Osmanlı, kendi dönemine ait şartlar içinde değerlendirilir tıpkı Selçuklunun da dönemine ait şartlarla değerlendirildiği gibi. Böyle klasik bir tarih yorumuyla değerlendirecek olursak, ikisinin de farklı bir medeniyet inşa ettiklerini söyleyebiliriz. Ancak Batı-Doğu farklılığında bir farklılık değil elbet bu farklılık. Temelde birbirine paralel iki farklı yapı diyebiliriz. Bu temeli oluşturan unsur da Halktır. Selçuklu ve Osmanlı halkları birbirine birçok açıdan benzeyen iki yakın halktır. Bir yerde Yunus Emre varken diğer yerde Bakî vardır. Halklar birbirine yakınlaştığı ölçüde kültürler de yakınlaşır. Çünkü kültürü oluşturan aslî unsurlar arasındadır halk. Halklar olmadan gelenek, gelenek olmadan kültür, kültür olmadan toplumlar tarih sahnesinde var olamazlar. Kültürlerini oluşturabilen toplumlar tarihde vardırlar. İşte birbirine bu derecede yakın iki halk olan Selçuklu ve Osmanlı, miras-varis ilişkisi yaşamayacak da ne yapacak? Hiç bu açıdan değerlendirilmedi belki ama Osmanlı, Cumhuriyet’e taşıdığı bütün değerlerinin temelinde hep Selçuklu’yu hissettirdi. Çünkü Selçuklu, gerek devlet yapısıyla gerek sosyo-kültürel yapısıyla her anlamda Osmanlı’yı ciddi biçimde etkilemiştir. Ancak Osmanlı, şimdi Cumhuriyet’in kendisine yaptığı gibi bu mirası reddetmemiş bilakis severek, isteyerek bu mirası kabullenen bir varis olmuştur. Birbirinin ardına kurulan devletler, birbirlerinin izlerini taşırlar. Osmanlı demek Selçuklu demek, Cumhuriyet demek Osmanlı demektir. Nesilden nesile aktarılan bu kültür mirası, bugün Cumhuriyetin ellerindedir. Bir dönem de Selçuklunun mirası olan bu kültür Osmanlıyla bizlere taşındı. Hepimizin bu kültür mirasına iyi bakabilmemiz dileğiyle…