Başörtüsünü bağlarken hapşırınca ağzındaki iğneyi yuttu

TAKİP ET

İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesinde meydana gelen olayda, 2 çocuk annesi 45 yaşındaki Semiha Keçeci, acelesi olduğu için başörtüsünü düzeltmek isterken ağzına aldığı iğneyi hapşurması nedeniyle yuttu.  

Yaklaşık 3,5 santim boyutunda olan iğne midesinden çıkarılınca Keçeci, “Çok korktum, saplandığını, aşağı doğru indiğini hissettim. Kesinlikle ağızlarına almasınlar, ben yandım, başkaları yanmasın” ifadelerini kullandı. 

'HAPŞIRMA DA OLUNCA ONUNLA BERABER YUTTUM' 

İğneyi yutan Semiha Keçeci, “Lavaboda başörtümü takıyordum, olmaması gereken toplu iğneyi ağzıma koydum bir hapşırmayla yuttum. O an canım yandı, saplandığını hissettim, panik oldum. İstifrağ ettim, çıkmıştır diye baktım ama yoktu. Aşağı doğru indiğini hissettim. Beni apar topar acile götürdüler, film çektirdiler, ilgilendiler sonra midemde olduğunu söylediler. Korktuğum kadar değilmiş, şuan iyiyim, sağlığım yerinde ama kesinlikle ağızlarına almasınlar. Ufak bir şeydi ama çok kötü bir süreçti. Saçım çıkmıştı, tesettür olarak bir toparlayalım, çıkalım diye düşündük. Biraz paniktim, yetişmem gereken yerde vardı, o yüzden biraz acele ettim. Her zaman yakama takarım, hapşırma da olunca onunla beraber yuttum ama ben anında boğazıma battığını hissettim. Ben de panik atak var, bayağı bir panik oldum, boğazım sıkılıyor gibi oldu, bir ara nefes alamadım. Sonra arkadaşlar burnundan nefes al dediler, onları dinlemeye çalıştım. Korktum, korkmam mı bir şey olur diye, olabilirdi de çünkü hissettim boğazıma battığını sonra aşağı doğru inince biraz rahatladım. Ben yandım, başkaları yanmasın" ifadelerini kullandı. 

'ZOR DA OLSA ÖZEL ALETLERİMİZİ KULLANARAK İĞNEMİZİ ÇIKARTTIK' 

Olay hakkında konuşan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. İsmail Çalıkoğlu, “Burası Prof. Dr. Hasan Bektaş Hocamızın sorumluluğunda, 24 saat prensibiyle çalışan bir ünite. Bizlerin karşısına yabancı cisim yutmaları, soluk borusuna kaçmalar şeklinde gelebilmekte. Balık, tavuk kemiği ve ya diş protezleri en sık bizim gördüğümüz yutulan cisimler arasında. Ülkemizde de sıklıkla iğne yutulması, çivi, vida yutulması gibi şeylerle de sıklıkla karşılaşıyoruz. Hastamız bize geldiğinde başörtüsünü bağlamak için kullandığı iğnesini bir süre ağzına almak istediğini belirtti. Daha sonra bir hapşırma gelişmiş, aniden nefes çekme olayı olduğu için yemek borusuna bu iğne kaçmış. Bir ihtimal bu soluk borusuna da gidebilirdi böyle ani nefes almalarda o zaman soluk borusunun incelenmesi gerekirdi, akciğere kaçardı. Bu şartlarda yemek borusundan midesine doğru ilerleme olmuş. Bize başvurduğunda bu işin üzerinden 2-3 saat geçmişti, iğne yavaş yavaş ilerlemişti. Biz acil servilerde yaptığımız görüntülemelerde iğnenin henüz daha midede olduğunu, daha fazla ileriyle gitmediğini gördük. Akabinde hastamızı endoskopi ünitemize aldık, burada yaptığımız endoskopide de tam mide çıkışında mide mukozası dediğimiz en iç tabasına saplanmış şekilde gıda artıklarının arasında durduğunun gördük. Zor da olsa özel aletlerimizi kullanarak iğnemizi tuttuk, daha sonra endoskopi kanalının içinden hastamıza herhangi bir zarar vermeden dışarıya çıkarttık. Bu iğnenin hastamıza bu aşamaya kadar herhangi bir zarar vermediğini yemek borusunda, midesinde yırtılma yapmadığını gördük" şeklinde konuştu. 

'İĞNEMİZ 3-4 CM BOYUTUNDA TOPLU BİR İĞNEYDİ' 

İğnenin daha ileriye gitmesi durumunda ameliyatın mecburi olacağını dile getiren Op. Dr. Çalıkoğlu, “İğne saplandığı yerden daha da ilerlese midede, ince bağırsakta küçük de olsa delinmelere, bir ihtimal ameliyatla çıkarılması gerekliliği durumlarına ulaşabilirdi. Çok şükür ki hastamız şanslıydı, bize doğru zamanda gelmişti. Oyuncaklardaki küçük boncuklar, nazar boncukları, tespih tanesi, nohut, küçük parçalı oyuncaklar olabilir. Bunlar hep çocuklarımızın özellikle yemek borusuna gitse bile soluk borusuna giderek çok ciddi nefes durmaları ve sağlığı tehdit edici durumlar oluşabiliyor. Piyasada açıkta olan bazı deterjan ürünleri olabiliyor, bunları su şişelerine biriktirenler ve ya evde ne kadar deterjan kullanacaksa onları bardağa koyup bekletenler olabiliyor bunları da çocuklarımız, büyüklerimiz yanlışlıkla içebiliyor. Bunlara azami dikkat etmemiz lazım. İğne tutacaksa ağzında, vidalama yapacaksa tamir yaparken ağzına çivi almalar olabiliyor. Ağzımızı bunlarda kullanmamamız lazım çünkü aniden hapşırma, öksürmeyle ve ya kayma şekliden biz bunları tutamıyoruz. Yemek borumuza doğru inmeye başlıyor. İğnemiz 3-4 cm boyutunda toplu bir iğneydi. Ağırlığı toplu tarafında olduğu için ters doğru inmiş, hastamızda boğazında ve göğsünde acıtmalar yapmış" dedi. 

İstanbul iğne mide