Başkanlar ve Bıraktıkları Enkazlar!
Kulüp Başkanları Arkalarında Enkaz Bırakarak Görevden Ayrılıyorlar
Ülkemizde futbolun en önemli figürleri arasında yer alan başkanlar hemen her gün medyada karşımıza çıkmaktadırlar. Kimi zaman hakemleri, kimi zaman kurumları, kimi zaman rakipleri eleştirmek için ekranlarda boy gösteren başkanlar kulüplerine konuştukları kadar fayda sağlayamıyorlar. Bu konunun başta Yıldırım Demirören olmak üzere birçok örneği mevcut. Yakın geçmişte Ünal Aysal'da önemli örnekler arasında yer alıyor. Ancak son olarak seçimden başarısızlıkla ayrılan Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun icraatları durumu olduğu gibi gözler önüne seriyor. Tranasfer Rekoru! Trabzonspor'da 26 Mayıs 2013 tarihinde göreve gelen ve camiaya önemli vaatlerde bulunan İbrahim Hacıosmanoğlu, 6 Aralık 2015 tarihinde girdiği başkanlık seçiminde Muharrem Usta'ya mağlup olarak başkanlık koltuğundan ayrıldı. Görev süresi boyunca yaptığı transferlerle dikkat çeken İbrahim Hacıosmanoğlu, görev süresi boyunca toplam 40 transfere imza attı. Bu transferlerin 5 tanesi kiralık olarak gerçekleşti, diğerleri ise, bonservis bedelleri ödenerek ya da imza parası verilerek gerçekleştirildi. İbrahim Hacıosmanoğlu'nun görevde bulunduğu süreç içerisinde transfere 50 milyon Euro'nun üzerinde bir para harcandı. Satılan isimlerden ise, yaklaşık 18 milyon Euro kazanç elde edildi. Son yıl yapılan kontratlar sonucunda futbolcuların yıllık alacakları miktarlar 20 milyon Euro civarında oldu. Muharrem Usta Toparlamaya Çalışıyor! Başkanlık yarışını kazandıktan sonra UEFA sopasıyla karşı karşıya kalan İbrahim Usta, ilk iş olarak yapılan sözleşmeleri gözden geçirdi. Yıllık ücretlerde ve geçmişe dönük alacaklarda feragat isteyen Muharrem Usta bu doğrultuda birçok futbolcusu ile anlaşma sağladı. Peki, Muharrem Usta'nın, "İmzalanan sözleşmeler çok astronomik boyutlarda. Ayrıca geçmişe dönük alacaklar oldukça fazla" cümlesi hemen üzeri örtülecek bir cümle mi? Aslında hayır.. Bu açıklama iyi incelenmeli ve kulüplere örnek olmalıdır. İbrahim Hacıosmanoğlu dönemi sadece futbolcu transferleriyle değil yaşanan hoca sirkülasyonuyla da tepki çekti. Her yıl 2 ayrı teknik direktör değiştiren ve 7 ayrı isimle çalışan İbrahim Hacıosmanoğlu'nun bu politikası ile maddi açıdan Trabzonspor çok önemli bir zarara uğradı. Peki İbrahim Hacıosmanoğlu bu kadar zarar ettirdi ama sportif olarak neler verdi? Onun da karşılığı yok. Bu nedenle hem transfer dönemlerinde çılgınca para harcayan hem teknik direktörleri sürekli değiştiren bir başkan olarak Trabzonspor'a büyük zararlar vermiştir. Kimden Hesap Sorulacak? Başkanlar belirli dönemlerle seçiliyorlar. İngiltere'de olduğu gibi kulüp kendi şirketleri statüsünde olmadığı için vakıf statüsünde bulunan kulüplerin parasını rahatça harcayabiliyorlar. Böylece kulüplerin geleceğine maalesef ipotek koyuyorlar. Bugün İbrahim Hacıosmanoğlu'nun bıraktığı enkazla Muharrem Usta başa çıkmaya çalışacak. Dün, Ünal Aysal'ın bıraktığı enkazla Duygun Yarsuvat ve Dursun Özbek başa çıkmaya çalışıyor. Daha önceki dönemde Yıldırım Demirören'in bıraktığı enkazla Fikret Orman başa çıkmaya çalışıyor. Peki, bu kulüpleri bu duruma sokan ve hiçbir şey olmamış gibi ceketlerini alarak giden başkanlardan hesabı kim soracak? Yapılan onlarca yanlışın, ödenen fahiş transfer bedellerinin, kapris yüzünden ödenen tazminatların, astronomik yıllık ücretlerin hesabını kim verecek? İşin çok daha garip ve acı tarafı ise, adı geçen ve adı geçmeyen eski başkanlar bir de kulüpten şu kadar alacaklıyım, cebimden bu kadar para ödedim diyebiliyorlar. Üstelikte sonunda şu kadarını bağışladım diye de hava atıyorlar. Son olarak Yıldırım Demirören'in 2008 yılındaki kongrede ibra edilmesini mahkeme reddetti. Bu da bize genel kurullarda ibra işleminin ne kadar objektiflikten ve hesap sormaktan uzak olduğunu bir kez daha gösteriyor. Yine de bu mahkeme kararı birçok kişi için önemli bir örnek olmuştur. Başkanlık yapan kişiler ne hikmetse kendi şirketlerinde bu kadar bol keseden harcama yapamıyor ve zarar edemiyorlar. Hiç umudum yok ama bu konunun değişmesi dileğiyle..