Ah Bu Dış Güçler !

TAKİP ET

Mertcan YOLDAŞ'ın "Ah Bu Dış Güçler !" adlı köşe yazısı.

Geçen günlerde gördüm bir araştırma şirketinin anket çalışmasını. Vatandaşa: “Sizce bu terör olaylarının arkasında kim var?” diye sorulmuş. Soruyu cevaplayan vatandaşların çoğunun cevabı “ABD” olmuş. Diğer cevaplar; AB, çeşitli dış güçler, Rusya vb olmuş. Anket, yapısı itibariyle zaten garip olmakla birlikte bir hayli ilginç gerçekten. Öncelikle bir Anket çalışması yapıyorsanız, hele hele bu siyasi sorulu bir anket çalışmasıysa, sorunun içinde direkt bir cevap olmaz. Soru yöneltilen denekler üzerinde baskı kurabilecek herhangi bir soru olmamalı. Buradaki ankette sorunun yanlışlığı, vatandaşları bir komplo teorisine yöneltmek olmuş. Verilen cevapları direkt olarak etkileyecek bir soru sormak anketin sağlıklı oluşu konusunda baştan bir tereddüt yaratıyor. Lakin içinde bulunduğumuz toplumsal ruh halimiz bu sorunun böyle sorulmasında hiçbir sakınca görmemekte. Son zamanlarda gerçekten ülke olarak başka bir yere evrildik. Ben bu duruma artık eksen kayması ya da travma da diyemiyorum maalesef. En gerçek haliyle toplum olarak evrildik. Bundan 10 sene önce, “Yok ya o kadarı da olmaz…” diyeceğimiz her şey gözümüzün önünde oldu. “Yok ya o kadar da kafayı yemedik, yemeyiz yani…” dediğimiz zamanları şimdi saf birer anı olarak hatırlayacak hale geldik, getirildik. Bir sözümüz vardı çok güzel: “Öküzün altında buzağı aramak” Toplum olarak artık her öküzün altında bir buzağı arıyoruz muhakkak. Bütün olanların sorumlusu başını ABD’nin çektiği bir şer koalisyonu oluyor. Bu koalisyonu “Dış güçler” diyoruz. Kimdir bu dış güçler? Bu soruya net bir cevap veremesek de bildiğimiz tek bir şey var o da bize yetiyor zaten: “Bunların amacı ülkemizi bölmek, bizim üzerimizde ameliyat yapmak.” Bu cevap bizi o kadar rahatlatıyor ki, kelimelerle anlatılması mümkün değil. Bütün olanların sorumlusunu bulmak ve bütün ihaleyi onun üstüne yıkmak gibisi yok. Aslında biz elimizden gelen çabayı göstermişizdir. Fakat dış güçler o kadar güçlüdür ki, ne yapsanız ne etseniz onlarla başa çıkamazsınız. Dış güçler güzel bir afyondur. İnsanız ve bazı anlarda rahatlamaya ihtiyacımız var ve çoğu zaman kafamızdaki bilinmeyenli denklemlerin çözülmesini istiyoruz. İşte tam da bu sırada Dış güçler imdadımıza yetişiyor. Siyaset böyle bir şey değil midir? Herkesin anlamak istediği ve bunun için kafa patlattığı, ama sonunda kimsenin anlayamadığı fakat anladığını sandığı güzel bir oyun. Dostlar, kendimizi yıllardan beri kandırdığımız yetmedi mi? Tembellik yapıp fikir üretmemenin cezasını yüzyıllardır çekmiyor muyuz? Bazı dinamiklerin farkına varılmasının zamanı geldi de geçmiyor mu? Onların tuzağına karşılık Allah’ın da bir tuzağı olduğunu biliyoruz da, Allah’ın tuzağının gökten inmeyeceğini bilmiyor muyuz? Çalışmak, üretmek, fikreylemek, başkasından çok kendimize odaklanmak, dönüp içimize bakmak, özeleştiri yapmak gibi güzel erdemli davranışları sözden çıkarıp hayata geçirmenin bir anlamı yok mudur? Bütün bunları düşünelim derim ben. He bir de düşünürken dikkat edelim, biz düşünürken dış güçler bize engel olmasın, olur mu?...